Ya Adnan Menderes, ya Muhammed Ali
Recep Tayyip Erdoğan, bugün Muhammed Ali’nin cenazesine katılıyor. Neden? Ne ilgisi var Tayyip Erdoğan’ın Muhammed Ali ile? Kendi ağzından, muhtarlara hitaben sözlerini dinleyelim:
“ABD gibi zor bir ülkede Müslümanlığını açıkça ifade eden korkusuz bir yürekti. Onun vurduğu her yumruk zalimlere gidiyordu. Dünyada ne kadar güçsüz, muhtaç, ezilmiş varsa yumruğunu onlar için sallıyor, zaferlerini onlar için kazanıyordu. Hatta meyhanedeki zavallı ayyaşlar için de vuruyordu. Muhammed Ali, mazlumların yumruğuydu.
“Vietnam’da savaşa gitmeyi kabul etmemişti. 5 yıl mahkûmiyete, para cezasına rağmen savaşa gitmeyi kabul etmedi. Yürek buna denir, dik durmak buna denir, omurgalı olmak buna denir.
“Gençlik teşkilatı görevi yaptığım zaman Türkiye’ye gelmişti. O zaman birlikte Cuma namazı kılma imkânımız olmuştu. Mekânı cennet olur inşallah.”
Buradan anlaşılıyor ki Muhammed Ali Müslüman olduğu için, onunla birlikte Cuma namazı kılmış olduğu için Tayyip Erdoğan Muhammed Ali’ye yakın hissetmiş. Gerçekten Türkiye’de halk Muhammed Ali’ye çok ciddi bir sempati duymuştur. 1960’lı ve 70’li yıllarda üst üste dünya ağır sıklet boks şampiyonu olduğunda Türkiye de sevinmiştir.
Ama salt Müslüman olduğu için mi seviniyordu Türkiye halkı? Yoksa başka bir şey daha var mıydı? Acaba Muhammed Ali Vietnam savaşına kahramanca karşı çıktığı için de olmasın? Dönem dünyada Che Guevara’nın “iki, üç, daha fazla Vietnam” dediği, Türkiye’de çok yoğun bir anti-emperyalizmin geçerli olduğu bir dönem. Sol muhteşem bir büyüme gösteriyor, işçi sınıfı göz kamaştırıcı mücadeleler veriyor, Türkiye halkının önemli bir bölümü anti-emperyalist. Muhammed Ali, işte aynı zamanda bunun için kahraman! Bizden biri, Amerikalı ama Müslüman, emperyalizme kafa tutuyor, bağımsızlığı için savaşan Vietnam’a bir düşmanlığı olmadığını söylüyor. Halk nasıl sevmesin!
Ama Tayyip Erdoğan’a ne oluyor? Neden Muhammed Ali’nin Vietnam’da savaşmayı reddetmesinden bahsediyor? O veya temsil ettiği gelenek ne zamandan beri ABD emperyalizmi ile cepheden mücadele etmeye başladı da, Vietnam meselesinde Muhammed Ali ile aynı safta yer alacak tavrı benimsiyor?
Bir: Tayyip Erdoğan, Adnan Menderes hayranıdır. Tayyip Erdoğan 2010’da Menderes’in memleketi Aydın’ı ziyaretinde bu şehrin “bir yiğidin, bir özgürlük kahramanının, bir demokrasi şehidi merhum Adnan Menderes'in emaneti olduğunu” söylüyor ve ekliyor: "Merhum Menderes, siyaset meydanına çıktı, yiğitçe, mertçe, efelere yakışır şekilde demokrasi, özgürlük ve millet için 'yeter' dedi, 'yeter söz milletindir' dedi."
Daha yakınlarda, 2015’te ise şöyle konuşuyor: “Demokrasi tarihimize damgasını vuran merhum Başbakan Adnan Menderes, ülkemizin kalkınması, gelişmesi ve ilerlemesi yolundaki hizmetleriyle aziz milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahiptir. Adnan Menderes, ülkemize ve milletimize yaptığı hizmetlerle, Türkiye'nin demokratikleşmesine katkılarıyla her zaman hayırla yad edilecektir.”
Kullanılan sıfatları görüyorsunuz! Ne hayranlık! Menderes, Türkiye’yi NATO’ya üye yapan, emperyalizmin yörüngesinde kul köle eyleyen başbakan. Bu amaçla Türk askerini Kore’ye yollayıp 1.000’e yakın askerin hayatını yitirmesine, 2.000 civarında askerin de yaralanmasına yol açan başbakan. Halkının büyük çoğunluğu Müslüman olan Cezayir, sömürgeci Fransa’ya karşı 20. yüzyılın en onurlu bağımsızlık savaşlarından birini (1954-62) verirken Birleşmiş Milletler’de Fransa’nın yanında, Cezayir’in karşısında yer almış bir başbakan! Tayyip Erdoğan işte böyle birine “özgürlük kahramanı” unvanını takıyor, böyle bir kişinin “ülkemize ve milletimize” hizmetler yaptığını söylüyor.
İki: Tayyip Erdoğan MTTB (Milli Türk Talebe Birliği) geleneğinden geliyor. Bu gelenek komünizm düşmanlığı ile ünlüdür. 1969’da tarihe “Kanlı Pazar” olarak geçen olayda Taksim’de gösteri yapmakta olan devrimci gençliğe Komünizmle Mücadele Dernekleri ile birlikte saldırıp iki genci öldüren güruh bu çevredendir. Devrimci gençler neden gösteri yapıyordu? ABD’nin 6. Filosu’nu Türkiye’den kovmak için. Yani MTTB ABD emperyalizminin fedailiğini yapıyordu!
Üç: Erdoğan Erbakan’ın “Milli Görüş” geleneğinden geliyor. Bu gelenek 1969’da örgütlenmeye başladı, 1970’li yıllarda Türkiye tarihinde ilk kez önemli bir güç haline gelmişti. 1970’li yıllarda Türkiye’de devrimciler muazzam güçlü bir anti-emperyalist mücadele veriyordu. Onlar “iki, üç, daha fazla Vietnam” diyen Che’ye Türkiye’den yankı verenlerdi. Peki, Milli Görüş ne yapıyordu. Demirel ve Türkeş’le birlikte Milliyetçi Cephe hükümetlerinde yer alıyordu. Bu hükümetlerin yönetimi altındaki Türkiye’de faşist çeteler anti-emperyalist devrimcileri öldürürken hükümetin başı Süleyman Demirel “bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemezsiniz” diyordu.
Dört: Tayyip Erdoğan başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı döneminde ABD ile ilişkilerini daima iyi tutmuştur. 2003’te 1 Mart oylamasında AKP milletvekillerinin bazıları Irak’ın işgaline Türkiye’yi de suç ortağı yapacak hükümet tezkeresine karşı oy kullanırken Erdoğan işgal yanlısıydı. Ondan sonra Bush ile hep iyi geçindi, İncirlik’i hep kullandırttı. Obama kendisine tavır aldığında bile arayı iyi tutmak için her şeyi yaptı.
Şimdi tarihteki en önemli rolü siyahi toplumun ABD’nin Vietnam’da vermekte olduğu emperyalist savaşa karşı bilinçlenmesine büyük bir katkıda bulunmak olan Muhammed Ali’nin cenazesinde Tayyip Erdoğan’ın ne işi olabilir?
Kahramanınız Adnan Menderes ise Muhammed Ali’den uzak duracaksınız!