Kadını toplumsal yaşamdan ayırmanın yeni yolu: pembe taksi
Şubat ayında Sivas’ta pembe bir taksi dolaşmaya başladı. Şoförü kadın olan bu taksi saat 20:00’ye kadar yalnızca kadınları ve aileleri taşıyor.
Uygulama “kadını toplumdan nasıl soyutlarız?” sorusunun cevabı gibi. Neresinden baksak elimizde kalıyor. Renkleri ayırmaya başladılar önce. Kadının rengi pembe(!) dolayısıyla taksileri de pembe olacak. Kadınlar, şoförü yine kadın olan taksiye binecekler ki şiddete, cinsel istismara mahal vermesinler. Çünkü şiddetin, tacizin, tecavüzün asıl kaynağı kadınlar(!). Taksi saat 20:00’ye kadar hizmet verecek çünkü saat 20:00’den sonra kadın sokağa çıkamaz, çıkmamalı(!).
Ne kadınların rengi pembe ne sorunun kaynağı kadınlar ne de korunmaya muhtaç varlıklar! Erkek egemen kapitalist sistemin kadınlara uyguladığı baskıların çözümü diye yarattıkları çözümlerde hep kadınlar başka baskı biçimleri ile karşı karşıya kalıyor. Hükümetler gerek istihdam yasalarıyla gerek sosyal hayata dair getirdikleri bu tür uygulamalarla çözümü hep kadınları eve kapatmakta buldular. Kadını eve kapatınca her şey güllük gülistanlık olacak sandılar. Hayır, erkek egemen kapitalist sistem son bulana dek kadınların karşı karşıya kaldığı sorunların tamamının nihai olarak çözülmesi mümkün olmayacak! O sorunların çözümü de kadınlara cinsiyetçi roller biçen erkeklerin değil, emekçi kadınların elleriyle, onun öncülüğünde kadınların mücadelesi ile gelecek!
“Mini etek giymeseymiş”, “o saatte sokakta ne işi varmış” anlayışının ürünü olan pembe taksilere de daha önce gündeme gelen pembe otobüslere de binmeyeceğiz. Gece gündüz, bugün yarın fabrikaları da, işyerlerini de, sokakları da, alanları da terk etmeyeceğiz! Erkek egemen kapitalist sistemi silene dek yılmadan mücadelemize devam edeceğiz!