Kıdem tazminatı hakkımızı savunalım
AKP'nin 1 Kasım'da yapılan oylamanın ardından meclis çoğunluğunu elde etmesi ile başta asgari ücret olmak üzere ekonomik vaatleri bir anda tartışma konusu oldu. AKP cenahı daha sonuçların açıklanmasının üzerinden sadece saatler geçmişken kıvırmaya, çark etmenin yolunu aramaya başladı. Ama dün olduğu gibi bugün de ısrarla savundukları başka şeyler var: kıdem tazminatı hakkımızın gaspı!
7 Haziran öncesi işçi sınıfını karşısına almamak için rafa kaldırdığını açıklayan AKP, 1 Kasım'daki seçim beyannamesinde üstü örtülü yuvarlak cümlelerle kendisini garantiye almış. Diyor ki: "Kıdem tazminatı sisteminde yaşanan sorunların çözümü amacıyla ilgili sosyal taraflarla istişare içinde gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılacak." Bu cümleye baksanız, işçinin emekçinin zararına bir şey bulamazsınız. Ama seçim kampanyaları devam ederken 11 Ekim'de sessiz sedasız Resmi Gazete'de yayınlanan 2016-2018 Orta Vadeli Program öyle demiyor: "Sosyal taraflarla diyalog içerisinde tüm işçilerin erişebilirliğini güvence altına alan ve bireysel hesaba dayanan bir kıdem tazminatı sistemi geliştirilecektir." Demek ki daha önce hazırlanan yasa tasarılarında olduğu biçimiyle kıdem tazminatı saldırısı yeniden karşımıza çıkacak.
Bu plan gerçekleşirse, her işçi için fona prim ödenecek, her yıl için 30 günlük ücreti tutarında aldığı tazminat 12 ila 15 güne düşürülecek ve tazminat fon tarafından ödeneceği için işten çıkartma, patronlar açısından maliyetsiz hale gelecek. İşsizlik arttıkça, özel istihdam bürolarının da devreye girmesiyle patronlar için ucuz işgücü sağlanacak ve bu büyüyen işsizler ordusu zamanla, çalışanların ücretlerini de aşağıya doğru çekecek. Patronlara sunduğu bu hizmetlerin karşılığında hükümet de siyasi amaçları doğrultusunda kullanabileceği ve yandaşlarına kaynak aktarımı sağlayabileceği, konut edindirme fonu, işsizlik sigortası fonu, tasarruf teşvik fonu gibi fonların yanına bir yenisini daha eklemiş olacak.
Biz de diyoruz ki: kıdem tazminatı işçi sınıfının elinde kalan son iş güvencesi mevzisidir. Kıdem tazminatına dokunmak genel grev sebebidir.
Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Kasım 2015 tarihli 73. sayısında yayınlanmıştır.