İTÜ öğrencileri yeni döneme mücadele ile başlıyor
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri, son zamanlarda, rektörlük tarafından mücadeleci öğrencilere karşı iyice açıktan bir saldırı aracına dönüşen soruşturmalara karşı ayağa kalkıyor. Geçmiş dönemde yaşanan haksızlıkları unutmadan bugünü değiştirmek için bir yol haritası çıkaran İTÜ öğrencilerinin "İTÜ Meclisi" imzalı yazısını aşağıda yayınlıyoruz.
İTÜ’de özgürlük soruşturuluyor
#UzaklaştırmaUzaKaraca
Rektör Mehmet Karaca, göreve getirildiği Ağustos 2012’den beri birçok hukuksuz ve anti demokratik uygulama ile adından bahsettirdi.
Peki, neydi bunlar?
Mehmet Karaca göreve gelir gelmez asistan kıyımını başlattı. Asistan Dayanışması, öğrencilerin ve akademisyenlerin desteği ile Maslak yerleşkesinde yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşler gerçekleştirdi. Mart 2013’te rektörlük önünde yapılan eylem sonrasında 60 İTÜ’lünün evine İTÜ Hukuk Müşavirliği imzasıyla, soruşturma yapmaksızın uyarı (tehdit) kâğıtları yollandı. Bunun yanında görevlerine dönmek için dava açan birçok asistan davaları kazandılar; ancak Mehmet Karaca mahkeme kararını tanımadı.
İTÜ’de Mehmet Karaca eliyle gerçekleştirilen bir diğer skandal, ABD’den ithal getirilen pirinçlerin GDO’lu olup olmadığının tespit edilmesi sürecinde yaşandı. Rektör Karaca, MOBGAM’ın hazırladığı “GDO vardır” yönündeki rapora karşı bir “hata yapıldığını” söyledi ve raporda olumsuz görüş yazanbir öğretim görevlisini açığa aldı.
Mehmet Karaca 2013 yılı mezuniyet töreninde yaratıcı pankartlarıyla İTÜ stadyumunu dolduran binlerce İTÜ’lü mezuna ve ailelerine dışarıdan getirilmiş AKP Gençlik Kolları üyelerini saldırttı. Konuşması boyunca kendisini protesto eden öğrencilerden o kadar korktu ki çözümü 2014 yılındaki mezuniyeti okul dışına almakta buldu. Bu süreçte Gezi eylemlerine katılan bir öğrenciye soruşturma açmayı da ihmal etmedi.
THY Yönetim Kurulu Başkanı’nın kızına İTÜ’de usulsüz şekilde kontenjan verilmesini yaptıkları bir etkinlikle protesto eden 17 kişiye soruşturma açtı. Soruşturma açılan öğrencilerden 2’sine uzaklaştırma; diğerlerine ise kınama ve uyarı cezası verildi.
Dönemin başında Maçka yerleşkesinde afiş asan öğrencilere güvenlikler saldırdı. Her zaman afiş asılan yere afiş astıkları için güvenlikler tarafından darp edilen 6 öğrenciye soruşturma açıldı ve 4 öğrenciye birer dönem uzaklaştırma cezası verildi.
Son olarak İTÜ’ye bildiri dağıtma bahanesi ile gelen ve çoğunluğu Sarıyer Ülkü Ocakları mensubu faşist grup yemekhanede öğrencilere saldırdı. Yemekhanede bulunan öğrencilerin tüm ısrarlarına rağmen güvenlik amirleri faşist gruba kimlik kontrolü yapmadı. İki öğrencinin kafasından yaralandığı bu saldırıyı bahane eden İTÜ Rektörlüğü, saldırıya uğrayan 28 öğrenciye “huzuru bozmak” gerekçesi ile soruşturma açarken, saldıran faşistlerden göstermelik olarak sadece 3 kişiye soruşturma açıldı.
Karaca’nın icraatları saymakla bitmiyor: 218 adet disiplin soruşturması*
Rektör Karaca göreve başladığı günden bu yana attığı her adımda karşısında öğrenci ve asistanlar başta olmak üzere İTÜ mensuplarının tepkisiyle karşılaştı. Tepkiler kimi zaman rektörlüğün kapısına dayanarak, kimi zaman yazılı açıklamalarla, kimi zaman fakülte işgaliyle, kimi zaman ise sosyal medya üzerinden verildi. Rektör Karaca’nın twitter hesabında İTÜ öğrencilerini engellemesi alay konusu olurken, İTÜ’nün “istenmeyen adamı” çareyi soruşturmalarda buldu.
Mehmet Karaca’nın “demokrasi” karnesi oldukça kabarık: 218 adet soruşturma, 11 uzaklaştırma, en az 122 adet uyarı ve kınama cezası.
Bu soruşturmaların birçoğu “duvara bir şeyler asmak”, “huzur bozmak”, “ücretsiz çay dağıtmak”, “torpil ile açılan kontenjanı protesto etmek”, “fidan dikmek”, “Gezi eylemlerine katılmak”, “kadın eylemine katılmak” ya da “mail atmak” gibi akla mantığa sığmayacak gerekçelere dayanıyor.
Karaca’nın baskılarına karşı sözümüzü söylemeye devam…
Belli ki Rektör Karaca kendisini ve belirli bir takım grupları koruma ve kayırma yolu olarak soruşturmaları ve cezaları görüyor.
Özgürlüğü ve bilimi savunması gereken İTÜ’nün, kendini eleştiren bir yazıya dahi tahammül edemeyen ve sansürleten rektörü bundan sonra hangi özgürlük ve demokrasiden bahsedebilir?
İTÜ’lülerin ifade özgürlüğünü ve öğrenim haklarını ellerinden almaya çalışan ve bunu yaparken de 1980 askeri darbesinin ürünü YÖK’ün disiplin yönetmeliğini kullanan Karaca, zorbalıkta ve hukuksuzlukta Tayyip Erdoğan’ı örnek almaya devam ettikçe karşısında bizleri bulmaya devam edecek.
Tüm haksızlık ve hukuksuzluğa karşı olduğumuz gibi; her türlü nefret içerikli yaklaşıma, milliyetçiliğe, mezhepçiliğe ve dinci gericiliğe karşı evrensel insan hakları çerçevesinde mücadele edeceğimizi tekrarlamak istiyoruz.
Herkesi bu haksız, hukuksuz soruşturmalara karşı üniversitemize sahip çıkmaya davet ediyoruz. Herkesin düşüncelerini yayma özgürlüğü ve hakkına sahip çıkıyor; hiç kimsenin, hele ki üniversitelerde nefreti ve faşizmi yayma/örgütleme hakkı olmadığını tüm kamuoyuna hatırlatıyoruz.
Hepimizi uzaklaştıramazsın rektör Karaca! Bekle bizi, baharda geliyoruz…
İTÜ MECLİSİ
* Tüm soruşturmaları görmek için “Rektör Mehmet Karaca Döneminde Açılan Soruşturmalar Ve Cezalar Dosyası”nı inceleyebilirsiniz.