Bakırköy belediye işçileri: Artık biz geri adım atmayacağız, belediye geri adım atacak.
Bakırköy Belediyesi taşeron işçileri, 14 Kasım günü ödenmeyen maaşları için, belediyenin baskıları ve mobbinge karşı sendikalaştığı için işten atılan arkadaşları için Bakırköy Özgürlük meydanında bir basın açıklaması yaptılar. Gerçek Gazetesi olarak basın açıklamasının ardından Bakırköy Belediyesi işçileri ile bir röportaj gerçekleştirdik. İşten atılan Atilla Şen ve sendikalı işçi Cengiz Erbaş ile yaptığımız röportajı okuyucularımıza sunuyoruz.
Gerçek: Bakırköy Belediyesine örgütlenme nasıl gelişti şu an durumu ne?
Atilla Şen: 2009'dan beri bizim bir örgütlenme çalışmamız vardı. Fakat bu kendi aramızda olan komite tarzı bir şeydi. İlerleyen yılda örgütlenmemiz çoğaldı. Biz önceki belediye başkanı döneminde de sıkıntılar yaşıyorduk. Maaşlarımızı alamıyorduk fakat biz işi bırakmak yerine alanımızı korumaya yöneldik. Belediye bize taşeron şirket değişecek diye iki ay maaşımızı vermedi. Biz de örgütlülüğümüz arttırmaya yöneldik.
Gerçek: Belediyenin size yaklaşımı nasıldı?
Atilla Şen: Belediye bize haklarımızı vermek yerine düşmanlık yaptı. Burada sanki işçi yok belediyenin karşısında, CHP'nin karşısında olanlar var gibi yansıttı. Bize karşı mobbing uygulamaya başladılar. Biz de sendikal örgütlenmeye yöneldik 2014 yılında. 1 hafta gibi bir süreçte 90-100 kişi örgütlendik. Biz burada kontrol edilebilir bir sendikal işçi pozisyonunda değiliz, sendikalaşmadan önceki birlikteliğimizden ötürü kendi kararımızı kendimiz alan, ortak hareket eden işçileriz. Soma için, 1 Mayıs için kendi örgütlediğimiz eylemlerimiz oldu. Sendikayla bunları daha iyi yapabileceğimizi gördük fakat belediye bundan rahatsız oldu. Belediye başkan yardımcısı bizimle bir toplantı yaparak "sizler sendikalı olabilirsiniz fakat sendikanız bizden izin alamadan toplantı yapamaz. Sizler yürüyüş de yapabilirsiniz ama biliyorsunuz sokakta da cop var, gaz var." dedi. Örgütlülüğümüzü dağıtmaya çalıştılar. Biz geri adım atmadık. Mobbinglerin, maaş ödememe durumlarının artmasının ardından bir toplantı kararı aldık. Daha sonra belediye başkanı toplantımızı bastı ve tehditler savurdu. Bu süreçte özellikle benim üstüme gelindi. Bu sürecin sorumlusu olarak görüldüğüm için işten atıldım.
Gerçek: Belediyeyle görüşmeleriniz oldu mu?
Atilla Şen: Evet. Belediye ile sendika ve işçi komitelerimizden temsilci arkadaşlarla görüşüldü. Belediye ödenmeyen maaşlarımızın ödenmesi ve benim işe iademi kabul etti. Fakat bunların hiçbir karşılığı olmadı. Bugün bizim ücretlerimiz 800 liraya kadar düştü. Yemek ve yol ücretlerimizi ödemek zorunda olmalarına rağmen ödemiyorlar. İki aydır zaten maaşımızı dahi alamıyorduk.
Gerçek: Sendikalaşmadan önce de bir örgütlülüğünüz olduğundan bahsettiniz, bunu biraz açıklar mısınız?
Atilla Şen: Şimdi biz Bakırköy Belediye işçileri olarak günün büyük bir bölümünü birlikte geçiriyorduk. Birarada bulunduğumuz zamanlarda böyle fikirler ortaya çıktı. Öyleki biz daha önce de maaşlarımızı alamıyorduk o zaman zor duruma düşen arkadaşlarımızın faturalarını işçiler olarak kolektif bir biçimde ödedik. Biz burada kader ortağıyız. Bir paylaşımımız var. Ben bu durumumuzu belediyenin çekememesini anlıyorum tabii ama AKP değil CHP belediyesi olması bizi şaşırtıyor. CHP'nin Bakırköy belediyesi bir yandan Abdullah Cömert Parkı açıyor bir yandan işçisini gazla, copla tehdit ediyor. CHP bir yandan Ankara'da taşerona karşı laflar söylüyor bir yandan Bakırköy'de kendi bünyesinde çalışan işçilerin hakkını gasp ediyor. İşçi dostu olmak bu mudur? Artık biz geri adım atmayacağız, işçiler geri adım atmayacak. Belediye geri adım atacak.
Gerçek: Peki içerideki durum ne? Mobbing'den bahsediliyor, bunu biraz açıklar mısınız?
Cengiz Erbaş: Benim mesai saatim dışında olan bir süreçte bana karşı tutanak tutuldu mesela. Sebebi ise benim bu örgütlülüğün toplantılarına, sendika toplantılarına falan katılmam. Biz belediyenin bu sürecin başından beri bize karşı düşmanca yaklaştığını görüyoruz. Bir tek bana değil birçok arkadaşımıza tutanaklar tutuldu. Belediye bizim sendikalaşmamızı parçalamak istiyor. Bizim maaşlarımızı yatırmamaya devam ederlerse iş yavaşlatma, saatlik iş bırakma gibi eylemler yapmayı düşünüyoruz.