Yırca köylülerinin zeytin nöbeti devam ediyor
Soma’nın Yırca köylüleri, termik santral yapılmak için Bakanlar Kurulu tarafından kamulaştırılıp Kolin Şirketler Grubuna peşkeş çekilen zeytinliklerine sahip çıkmaya devam ediyor. Zeytinlikler önünde geceli gündüzlü süren nöbete destek ziyaretleri de devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde termik santrali yapacak olan Kolin Şirketler Grubu tarafından zeytinliklerin etrafı tel örgülerle çevrilmiş ve zeytin ağaçları kesilmeye başlanmıştı. Buna tepki gösteren köylüler ise özel güvenlikler tarafından dövülmüştü. O günden itibaren süren zeytin nöbetine çevre il ve ilçelerden gelen yüzlerce emekçi de destek olmaya devam ediyor. Biz de Devrimci İşçi Partisi olarak Yırca köylülerinin yaptığı çağrı ile 29 Ekim günü zeytin toplama etkinliğine katıldık.
Daha önce tütün üretimi ile geçimini sağlamaya çalışan Yırca köylüleri TEKEL’in kapatılması ile birlikte zeytin üretimi yapmaya başladılar. Ancak yapılan bu kamulaştırma ile Yırca köylüleri adeta açlığa mahkûm edilmekte. Zeytin toplama etkinliğine çıkmadan önce köy muhtarı Mustafa Aydın’da yaptığı konuşmada bu duruma değindi. Aydın, alel acele alınan kamulaştırma kararı ile güç alan şirketin hukuksuz ve izinsiz bir şekilde zeytinlerini kestiklerini belirttikten sonra, “Soma’da iki tane termik santral var. Şimdi üçüncüsü yapılmak isteniyor. Zaten gelenler görüyor çevrenin durumunu. Şimdi bu santrallerin arasındaki zeytinliklerimize göz diktiler. Bu arada ilginç bir gelişme daha oldu. Belediyenin açtığı geride kalan 760 ağacın korunması ile ilgili ihaleyi Kolin Şirketi kazandı. Biz köylüler olarak 10 bin lira önerdik, Kolin AŞ ise 28 bin lira önerdi. Köylülerin şirketle baş edebilmesi imkânsız... Bundan güç alan şirket ihaleyi aldı. Buna göre şirket 3 yıl süreyle bu zeytinleri toplayacak, bakımını yapacak, yangın, sabotaj, kesim gibi risklere karşı koruyacak, sonra belediyeye geri teslim edecek. Bu resmen kurda kuzuyu teslim etmektir.” dedi.
Muhtar şirketin güvenlik görevlilerinin Yırca köyünden ya da çevre köylerden olduğunu, bu nedenle özel güvenliklerle tartışmanın anlamsız olduğunu belirtti. Daha sonra orada bulunan herkes zeytin toplamak için şirket tarafından etrafı tel örgülerle çevrilen zeytinliğe girdi. Yürüyüş boyunca kesilen yüzlerce zeytin ağacının yine hukuksuz bir şekilde parçalanarak toplatılmaya başlandığına şahit olundu. Köylüler bu duruma tepki gösterse de çalışma devam etti.
Yırca köylülerinin vermiş olduğu bu mücadele bize bir kez daha kapitalist talanın sadece işçilerinin canına, emeğine kast etmediğini içinde yaşadığımız doğayı da katlettiğini göstermektedir. Bu bağlamda Yırca köylülerinin direnişinin Somalı maden işçilerinin mücadelesinden bağımsız olmadığını görmeliyiz. Bugün sermaye hükümeti AKP tarafından Yırca’da olduğu gibi ülkenin diğer yerlerinde de tarım arazileri şirketlere peşkeş çekiliyor. Hiç şüphesiz ki bu talana karşı verilecek mücadele işçi sınıfının kurtuluşu için verilen mücadeleden bağımsız değildir.