Feniş işçileri ve aileleri ile buluştuk
Feniş işçilerinin direnişinin bir ayında, 6 Ekim'de fabrikada aileleri ile birlikte düzenledikleri dayanışma etkinliğinde DİP militanları da Feniş işçilerini yalnız bırakmadı. Ziyaretimizi bir metal işçisi yoldaşımızın gözünden aktarıyoruz.
Sabah hafif bahar yağmurunun güneşle buluşması ile oluşan gökkuşağı ile çıktık yola. Gebze’ye vardık. Bizi güler yüzlü, emekçi eller karşıladı. Hemen bize kendi çadırlarında, becerikli elleriyle yaptıkları sıcak sobanın başına aldılar.
Çadırlarında ne yoktu ki; dost sohbetleri, tatlı dilleri, içimizi ısıtan inançlı gözleri gibi sıcacık çayları ve sobanın başında uyuklayan iki yavru direnişçi kedileri…
Sendika başkanı ve işçiler neler yaptıklarını ve yapacaklarını anlattılar, sonra fabrikada yapılacak olan Feniş işçileri ve aileleri ile dayanışma etkinliğine geçtik. Sahne kurulmuş, aileler gelmiş ve çocuklar çoktan oyuna koyulmuştu.
Sendika başkanın yaptığıaçılış konuşmasından sonra yoldaşımız Levent Dölek yaptığı konuşmada "iflas edince bir iş yeri önce işçilerin alacakları ödenmelidir. Bankanın, sermayenin alacakları garanti altına alınmamalıdır" dedi. Konuşmasını işçilerin alkışları ile sık sık desteklediği yoldaşımız sözlerini, “bizim yüzde 50’yle 51’le işimiz olmaz. Biz havada kuş, deniz balık kadar çokuz. Bu toplumu üreteniz, toplumuz yüzde 99’uyuz. Biz işçilikte, emekçilikte birleşelim ve emeği olması gereken yere, en üste taşıyalım”
Sonra yemeğe geçildi. Marifetli eller, kolektif hazırlanan sofra ve bir arada olmanın yarattığı inanılmaz tat yansıdı damaklarımıza. Ne kadar çok insani doyuracak şey vardı soframızda. Yemekler yenilip evden gelen boşalmış tabaklar gazetelere sarılıp çantalara konuldu. Sonra müziğe geçildi. Pir Sultan Abdal Derneği Pendik Şubesi de sazlarıyla ve şarkılarıyla destek verdiler direnişe.
Fabrikanın her yerinde direniş yazıları vardı. Makineler operatörlerine çeşitli dövizleri üzerlerinde taşıyarak destek veriyordu bu gün. Çünkü onlar da biliyordu işçi olmadan bir işe yaramadıklarını.
Hep bir ağızdan şarkılar söylendi, halaylar çekildi, göbekler atıldı. Kararlı ağızlar tüm güçleri ile sloganları tekrarladı.
Daha sonra sahne Feniş'in direnişçi işçilerinindi. İşçi korosu durumlarını şarkılarıyla özetlediler. Ayrılırken emekçi eller ve güler yüzler yine uğurladı bizleri. Bir daha buluşmak dilekleri ile ayrıldık. Yüreğimizde birbirimizden aldığımız güç, bilincimizde toplumu ellerimizle kurduğumuz ve %99’u oluşturduğumuz gerçeği ile daha hafifti yüreklerimiz.