Bosch işçilerinin direniş çadırında 1 Mayıs coşkusu!
Maslak’ta Bosch’un karşısında sendikal özgürlüklerini kullandıkları için işten atılan ve bir aydır direnen işçiler 1 Mayıs’ta üyesi oldukları DİSK sendikasıyla birlikte yürümek istediler. DİP militanları ise Beşiktaş’taydı. Devlet terörü Taksim’de buluşmamıza engel oldu. Ama tüm gün yüreklerimiz birlikte attı.
Onca badireden sonra 1 Mayıs yine de bizim için bitmemişti. Ne de olsa halay çekilmeden 1 Mayıs bitemezdi. 1 Mayıs akşamı DİP militanları olarak ve partimizle birlikte Dördüncü Enternasyonal’in Yendine Kuruluşu Koordinasyon Komitesi üyesi EEK (Devrimci İşçi Partisi) üyesi misafirlerimizle birlikte toplanarak Bosch işçilerinin direniş çadırını ziyarete gittik. Günün kritiği yapıldı. Yaralı yoldaşlara geçmiş olsun dilekleri iletildi. Sendikal meseleler, işçi mücadeleleri konuşuldu. Özellikle Yunanistan’dan gelen yoldaşlarımızın Selanik’te işçilerin işgal ederek yönetmeye başladıkları Vio.Me fabrikasının deneyimleri üzerinde duruldu.
Nihayet günün sonunu 1 Mayıs halaylarını çekerek getirdik. Egenin iki yakasından şarkılar söyledik, danslar ettiik, oyunlar oynadık. Sloganlarla Maslak’ın gökdelenler arasında kalan çukurunu hep birlikte 1 Mayıs alanına çevirdik. Bosch işçisinin çadırı sadece bir direniş çadırı değil. Sınıf olarak yapamadıklarımızın ve yapabileceklerimizin iç içe geçtiği yaşayan bir okul bir merkez. Taksim, Tahrir olacak dedik 1 Mayıs’ta ama moda deyimle alan takıntımız yok. Neden Bursa’da bir Tahrir olmasın? Neden devletin, patronun, sarı sendikanın zincirlerinden kurtulan işçiler bir yanardağ gibi patlamasın?
Birlikte son haykırışımızın altında bu duygular yatıyordu: “Devlet, patron, sarı sendika bu abluka dağıtılacak!”