Erkeklere itinayla kürtaj yapılır!

Sınıflı toplumun hiçbir baskıcı uygulaması sosyalist sanatın keskin eleştirisinden muaf kalmıyor. Devrimci İşçi Partisi’nin Lev Trotskiy Yaz Kampı’nda oynanan “Hamileyim” başlıklı oyun bu gerçeği kürtaj alanında kanıtladı. Kampın en eğlenceli ve aynı derecede öğretici etkinliklerinden biri olan bu oyun, önemli güncel tartışma konularından birine, fantastik bir durum yaratma yoluyla ışık tutuyor.

Oyunda, kürtaj karşıtlarının bir kuruluşunun başkanı olan ve hem karısı, hem kızı istemedikleri gebeliklerlhamileyime boğuşmakta olan bir adam, çok karmaşık biyolojik süreçler sonunda, oyun bu ya, kendisi de hamile kalıyor. Bağnaz kürtaj düşmanımızın bunu öğrendiği andan itibaren, mesela ceninin yaşam hakkı gibi iddialarını bütünüyle unutarak kürtaj olmaya kararlı olduğunu ilan etmesi, istenmeyen gebelikler karşısında kadınların kürtaj hakkının ne kadar sağlam temellere sahip olduğunu salona incelikli bir mizah yoluyla anlatıyor.

 

Bu gösteriyi kolektif bir sanat ruhu ile hep birlikte hazırlayan yoldaşlarımız, oyun metnini oluştururken büyük İtalyan oyun yazarı, tiyatro yönetmeni ve oyuncusu Dario Fo’nun “Hamile Adam” oyunundan yararlanmışlar. Onun oyununu almış, karakterlerinden ortamına kadar her şeyi bizim topraklara adapte etmiş, güncelleştirmiş ve birçok yeni unsur katmışlar. Ortaya kötü anlamıyla amatörlüğün hissedilmediği, zevkle seyredilen bir gösteri çıkmış. Oyun hamile erkeği, kürtaj düşmanı Tayyip Erdoğan’a yakın bir iş adamı olarak sunmakla sınıf ve cinsiyet meselelerinin de nasıl iç içe geçmiş olduğunu açıkça ortaya koymuş oluyor.

Oyun, salondaki kadın izleyicilerin bazılarının ayağa kalkarak kürtaj konusunda kadınların ve işçi sınıfının taleplerini haykırmalarıyla sonlandırılıyordu. Burjuvazinin ve erkek egemenliğinin eleştirisini hedefleyen bir oyunda, özellikle de devrimci bir kampta çok yerinde bir sondu bu.

Lev Trotskiy Yaz Kampı sakinleri, o güzel yaz gecesi gösterisinden, bir buçuk ay boyunca emek harcayarak yaptıkları hazırlıktan sonra gayet güzel bir performans sergileyen devrimci oyuncularımıza teşekkür duygularıyla ayrıldılar.

*     *     *

Dario Fo kimdir?

“Hamileyim” oyununun orijinalinin yazarı Dario Fo, eşi tiyatro oyuncusu Franca Rame ile birlikte İkinci Dünya Savaşı’ndan günümüze kadar uzayan dönemde İtalyan tiyatrosuna damgasını vurmuş bir ekolün temsilcisidir. İkinci Dünya Savaşı’nda çocuk yaşında (1926 doğumludur) babasına faşizme karşı direniş hareketine destek faaliyetlerinde yardım ederek büyüyen Fo, kahredici mizahıyla kapitalizmi ve burjuvaziyi yerden yere vuran müthiş ustalıklı bir yazardır. Tiyatrosu dolayısıyla İtalyan TRT’si RAI’da yıllarca yasaklanan, mafya tarafından ölümle tehdit edilen, Katolik Kilisesi tarafından şiddetle kınanan, ABD’den vize alamayan, polisin gazabını üzerine çeken bir yazar. Eşi Franca Rame, 1973’te, polisin görevlendirdiğinden kuşkulanılan bir faşist grup tarafından kaçırılmış ve tecavüze uğramıştır. Hem de 8 Mart günü! Rame, bu olaydan sadece iki ay sonra daha da sert bir faşizm eleştirisi içeren satırlarla yeniden sahneye çıkma cesaretini göstermiştir

.

Stalinizm de payını alıyor!

Fo-Rame ikilisi, sadece İtalyan emperyalist burjuvazisinin çeşitli temsilcilerinin değil, dünya çapında Stalinizmin de gazabına uğramıştır. İtalyan Komünist Partisi (İKP) kendisini eleştiren oyunlarına devamlı saldırmıştır. Fo, 1968’de Sovyet tankları Prag’ı işgal edince oyunlarını Çekoslovakya sahnelerinden çekmiştir. 1989’da Pekin’de bir milyon insanın üç hafta boyunca sabahladığı Tien An Men Meydanı hareketi kanla ezilince, Çin yönetimine açık mektup yazarak bu uygulamayı kınamıştır.

Kampımızda oynanan “Hamileyim” oyunu, Fo’nun orijinal oyununun büyük miktarda değiştirilmiş bir versiyonu idi. Ama bu çok uygundur. Çünkü Fo, çok takdir ettiği ortaçağ Commedia dell’Arte usulünde, her oyunun oynandığı ortama adapte edilmesini bir ilke olarak savunur.

Bu büyük tiyatro adamı, on yıllar boyunca

baskıya uğradıktan sonra 1997 yılında, 70’ini aştıktan sonra, nihayet Nobel ödülü ile ödüllendirilerek sanatının büyüklüğünü burjuvaziye dahi tescil ettirmiştir. Bu vesileyle buradan bu büyük komünist ve anti-Stalinist sanatçıyı selamlıyoruz.

 

 

Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Ekim 2012 tarihli 36. sayısında yayınlanmıştır.