“Halkının üçte ikisi”ymiş! “Dış destek”miş!
Egemen Bağış denen bakan, cehaletin kol gezdiği bir 21. yüzyıl Türkiye’sinde her söylenenin “geçebileceği” zannıyla konuşan AKP’lilerin başında geliyor. Şimdi de Mısır’daki darbe dolayısıyla bir tweet atmış ve şöyle demiş: “Mübarek gibi diktatöre on yıllarca tahammül edenlerin halkının üçte ikisinin oyu ile seçilen Cumhurbaşkanı Mursi'ye itirazları iki yüzlülüktür”.
Bağış, bizim sadece mücadele edeceğimiz güçlerle “konuşuyor”, belli. Halka değil, birtakım hâkim güçlere sitem ediyor, belli. Kim bilir belki de ABD’ye. Dostun dosta sitemi.
Bizi bu ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren, Mursi’nin “halkının üçte ikisinin oyu ile” seçildiğini ileri süren cehalet. Mursi’yi sanki çok güçlüymüş gibi gösteren o tavır.
Olgular şöyle: Mısır’da başkanlık seçimi iki turlu. 13 adayın olduğu birinci turda, Mursi oyların yüzde 25’inden daha azını aldı. Hemen ardından gelen Mübarek’in eski başbakanı Ahmet Şefik ondan sadece bir yüzde puanı geride idi. Devrim kampının adaylarından solcu Nasırcı Hamdin Sabbahi yüzde 21’e yakın oy almıştı.
Devrimin öteki adaylarının durumuna da bakmak gerekir. İslamcı kökenden gelen ama Müslüman Kardeşler’den farklı olarak devrimin ikirciksiz taraftarı olan Abul Fütuh yüzde 17,5 ile dördüncü sırada yer alıyordu. Sabbahi ile Abul Fütuh’un oylarına sosyalist adayların oyları eklenince devrim kampının toplam oyu yüzde 39 ediyor. Müslüman Kardeşlere’e yüzde 25, devrimin adaylarına yüzde 39.
İkinci tura kanunen sadece ilk iki sırayı almış olan adaylar katılabiliyor. Devrim kampından milyonlarca insan eski rejimin temsilcisi Ahmet Şefik’e karşı burunlarını parmaklarıyla sıkıştırarak Mursi’ye oy kullandı. Bunun sonucunda Mursi oyların yüzde 51,7’sini aldı. Üçte iki!
Görüldüğü gibi tablo Bağış’ın cahilce iddia ettiğinden çok farklı. Ama hasar yaratıldı. Şimdi halkın üçte ikisi Mursi taraftarı, ama ordu Mursi’yi devirdi fikri yayılıyor.
Buna bir de AKP sözcüsü Hüseyin Çelik’in katkısını ekleyelim: “Bu darbenin dış desteği de var. Bazı batı ülkeleri, Müslüman Kardeşler hareketinin iktidara gelmesini hazmedemediler, hazmetmek istemediler. Önce meydanları hareketlendirdiler, sonra muhtıra verdiler, şimdi de darbeyi yaptılar.”
Meydanları hareketlendirmek? Çelik’ten rica edelim, kendisi çok güçlü olduğu iddia edilen bir başbakanın partisinin sözcüsü. Şu meydanları Mısır’da olduğu gibi bir “hareketlendirsenize” yahu! Bu komplo teorisi furyası ulusalcıların cehaletiyle başladı, İslamcıların uydurmalarıyla devam ediyor. Tahammül etmesi bile zor!
Mısır’da olan başka sütunlarımızda yazıldı: Ordu darbesiyle devrimi engelledi, Olan o!