Cumhuriyet’i sıkıntıya sokmayan haber
Cumhuriyet gazetesinin internet sitesinde “İzmir’i sıkıntıya sokan manzara” başlığıyla bir haber yayımlandı. Haberde, İzmir’de yapılacak Enternasyonal Fuar alanı Kültürpark çevresinde yaşayan Suriyelilerin oluşturduğu manzaranın “İzmir'in markası uluslararası fuara zarar verebileceği” ifade ediliyor. Haber, “İzmir Enternasyonal Fuarı'na sayılı günler kala, Kültürpark ve çevresinde Suriyeli krizi ortaya çıktı.” cümlesiyle başlıyor.
Cumhuriyet’in olayı sunma biçimine bakın! Sokakta yaşamaya mecbur kalan Suriyeliler “yerleri kirleten çöp” değerinde neredeyse. Cumhuriyet için önemli olan, Enternasyonal Fuar sırasında Suriyelilerin ortalıklarda görünmemesi. Barınma alanları olmayan Suriyeli mültecilerin, zor bela yaşadıkları Fuar alanı içerisinden polis zoruyla dışarıya çıkarılmasına karşı ise tek bir laf yok. Haberin sonunda “yürek sızlatan bir tablo” olarak verilen samimiyetsiz vicdan muhasebesinin ise ezilenler için bir kıymeti yok.
Cumhuriyet’i sıkıntıya sokmayan bu haber ve “İzmir’i sıkıntıya sokan manzara” için söylenecek çok söz var.
Birincisi, bu tür manzaralar memleketin her şehrinde sıklıkla yaşanıyor. Türkiye’de resmi rakamlara göre 1 milyon 650 bin, resmi olmayan rakamlara göre 2 milyona yakın Suriyeli yaşıyor. Türkiye’ye doğru Suriyeli akını, Suriyelilerin yaşamlarını sürdürmek için sağlıksız koşullarda barınmaya mecbur kalması, başta tekstil ve hizmet sektörü olmak üzere birçok sektörde ucuz işgücü olarak çalışması, çocuklar başta olmak üzere herhangi bir sağlık güvencesine tabi olmamaları ile sonuçlanmıştır. Bu, doğrudan doğruya Türkiye devletinin suçudur. Suriyelilerin, hayatlarını yukarıda bahsedilen koşullarda sürdürmesi, Türkiye halkları nezdinde olağanlaştırılmak isteniyor. Ancak, Suriyelilerin insanlık dışı koşullarda yaşaması, aynı Cumhuriyet’in haberinde olduğu gibi “bir çevre kirliliği” gibi sunulması, yer yer faşist saldırılara, ırkçı davranışlara maruz kalmaları normal değildir ve kesinlikle kabul edilemez bir durumdur.
İkincisi, Suriyeli mültecilerin devam eden mezhepçi-gerici bir savaşın kurbanı olarak ülkelerini terk ettikleri unutulmamalı. AKP’nin kışkırttığı mezhepçilik, Ortadoğu’nun bağrında zehirli bir hançer olarak dururken Suriyeli mülteciler sorunu çözülemez. Kaldı ki, AKP’nin sorunu çözmek gibi niyeti de yoktur. O halde, Türkiye’nin bir çok noktasında Suriyelilerin insanlık dışı koşullarda yaşamaları, AKP’nin Suriye’ye yönelik savaş kırşkırtıcısı, tekfirci fedaisi, mezhepçi politikalarının bir sonucudur.
Sadede gelelim. Suriyelilerin insanlık dışı yaşam koşullarını değil, barınma sorunlarını değil, Enternasyonal Fuar alanı çevresinin nasıl göründüğünü sıkıntı olarak haberleştirmek sıkıntının ta kendisidir!
Ya biz? Bizim sorunumuz manzaranın nasıl göründüğüyle ya da Enternasyonal Fuar’la değil, Cumhuriyet’in haberleştirdiği “sıkıntı”yı yaratan düzenin kendisiyle. Bizim sorunumuz, emekçi halkları ırk ve mezhep temelinde boğazlayan tekfircilerle.