Cumartesi Anneleri’ne saldırarak kayıpları ve faili meçhulleri üstlendiler
Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nda kaybedilen yakınlarının akıbetini ve hesabını sormak için yaptıkları eylemin 700. haftasında polis saldırısına maruz kaldı. Çok sayıda insan gözaltına alındı. Eylemin Beyoğlu kaymakamlığı tarafından yasaklandığı söylendi. Bu kararı gerekçe gösteren polisler eyleme saldırdı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüşen bazı milletvekilleri bu kararın Soylu tarafından da benimsendiğini ve yerel makamın bir kararı olmadığını belirttiler.
Sözlerini tutmadılar! Gerçek yüzlerini gösterdiler!
Cumartesi Anneleri, 2011 yılında Dolmabahçe’deki Başbakanlık ofisinde Erdoğan tarafından kabul edilmişti. Bu görüşme Erdoğan ailelere kayıpların akıbetinin ve faillerinin bulunması için elinden geleni yapacağı sözünü vermişti. Geçen zamanda somut hiçbir adım atmadı. Sözlerin hiçbiri tutulmadı. Tam aksine bugünün iktidarı 700. haftasında Cumartesi Anneleri’ne saldırarak kayıpları ve faili meçhul cinayetleri siyaseten üstlenmiş oldu.
Susurluk iktidarda
Bu siyasi üstlenmeyi yapan kişinin İçişleri Bakanı olduğu dönemde “1000 operasyon yaptık” diyen Mehmet Ağar’a yakınlığı ile bilinen Süleyman Soylu olması son derece anlamlıdır. Mehmet Ağar daha önce Susurluk davasında “suç işlemek için silahlı örgüt kurmak” suçundan ceza almış ve cezası Yargıtay tarafından onandıktan sonra 1 yıl cezaevinde kaldıktan sonra yine Yargıtay’ın davayı yeniden görüşüp zaman aşımına hükmetmesiyle serbest bırakılmıştı. Mehmet Ağar’ın oğlu ise son seçimlerde Elazığ’dan AKP milletvekili seçilmişti.