Gebze’de emekçi kadınlar 25 Kasım kahvaltısında buluştu
25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Uluslarası Mücadele Günü vesilesiyle 20 Kasım Pazar günü emekçi kadınlar Devrimci İşçi Partisi Gebze bürosunda bir araya geldiler. Gebze’de metal sektöründeki fabrikaların yoğun örgütlülüğü ve Gebzeli metal işçisi kadınların mücadeleciliği dolayısıyla etkinliğin tamamını otomotiv, güneş paneli, telefon üretimi gibi sektörlerden sendikalı, sendikasız metal işçisi kadınlar oluşturdu.
Kahvaltı ile başlayan etkinlik metal işçisi bir kadın yoldaşımızın sunumu ile devam etti. Sunum 25 Kasım’ın neden kadına yönelik şiddetle mücadelede sembol bir gün olduğunu, bu güne anlamını veren kadınlar olan Mirabel kardeşlerin mücadelesini anlatarak başladı. Yoldaşımız, Mirabel kardeşlerin Dominik Cumhuriyeti’ndeki Trujillo diktatörlüğüne karşı hayatlarını ortaya koyarak mücadele ettiklerini ve gerçekten bu mücadelenin bedelini yaşamlarıyla ödediklerini, bugün de kadınların dünyanın her yerinde, hayatlarının her alanında mücadele ettiklerini söyledi.
Erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı emekçi kadınlar en öne!
Önümüzdeki 25 Kasım eylemine günler kalmışken yoldaşımız, partimizin senelerdir sokaklarda, meydanlarda haykırdığı, aynı zamanda Gebze’den metal işçisi kadınların her eylemde ön plana çıkarttığı “erkek egemenliğine ve kapitalizme karşı emekçi kadınlar en öne” sloganının temellerini anlattı. Erkek egemenliğini ve kapitalizmi kavrayabilmek, her ikisine karşı etkili bir mücadele yöntemi çizebilmek için önemlidir diyen yoldaşımız sunuma toplumsal cinsiyet, cinsiyete dayalı iş bölümü ve onun sınıflı toplumlarla ilişkisi, özel mülkiyet kavramının kadının ezilmesindeki rolü konuları ile devam etti.
Yaşamlarımızı, bedenlerimizi, emeğimizi savunmak için emekçi kadınlar en öne!
Erkek egemen kapitalist sisteme karşı mücadele ederken, aynı zamanda bugünün toplumunda da mücadele etmeliyiz vurgusunu yapan yoldaşımız, sunumda Devrimci İşçi Partisi’nin bu konudaki somut ve acil taleplerini dile getirdi. Kadınları koruyan yasaların uygulanması, kadına yönelik suçlarda faillere ağırlaştırılmış ve caydırıcı cezalar verilmesi gibi taleplerin yanı sıra kadına yönelik şiddete karşı acil bir çözüm olarak özsavunma örgütlenmelerinin kurulmasına başlamamız gerektiğini vurguladı.
Sunumun ardından etkinlik katılımcılardan gelen katkılarla devam etti. Katılan kadınlar fabrikalarında işgal, grev ve çeşitli mücadele deneyimleri olan metal işçilerinden, devrimci kadınlardan ve tüm bu mücadelelere ek olarak ev geçindirirken bir yandan çocuğuna da ailesine de bakan kadınlardan oluşuyordu. Toplumsal cinsiyetin bütünüyle kadınların omuzlarına yıktığı ev işleri, çocuk ve hasta bakımı gibi sorumluluklar, kadınlardan beklenen fedakarlıklar, iş hayatında maruz kaldığımız baskı, taciz ve şiddet gibi ortak sorunlarımızı kendi hayatlarımızdan verdiğimiz örneklerle tartıştık. Çalıştığımız fabrikalarda, örgütlü olduğumuz ve içinde mücadele ettiğimiz sendikalarımızda da hakim olan erkek egemenlikle mücadele yöntemlerini konuştuk.
25 Kasım’da emekçi kadınlar meydanlara!
Etkinliğimizin sonunda yaşamlarımızı, bedenlerimizi, emeğimizi savunmak için, erkek egemen kapitalist sisteme karşı tüm emekçi kadınları örgütlenmeye ve mücadeleye çağırdık. 23 Kasım’da Gebze Kent Meydanı’nda gerçekleşecek Birleşik Metal İş Sendikası Kadın Komisyonu’nun örgütleyicisi olduğu 25 Kasım basın açıklamasında buluşmak üzere etkinliğimizi sona erdirdik.