Fabrikalardan, iş yerlerinden, mahallelerden 8 Mart’ta alanlara!

Fabrikalardan, iş yerlerinden, mahallelerden 8 Mart’ta alanlara!

2024’ün ilk ayını emekçi halk yoksulluğun, hayat pahalılığının, zamların, zenginden değil yoksuldan alınan vergilerin pençesinde geçirdi. Emekçiler yoksullukla boğuşurken yine patronlar kârlarına kâr kattı. Şirketler büyürken emekçiye ödetilen bedel de büyüdü, hayat pahalılığı arttı, işsizlik arttı. Gerçek işsiz sayısı DİSK-AR’ın (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi) yayınladığı rapora göre 2024’ün ilk ayında 8,7 milyona ulaştı.

Krizin bedelini emekçi kadınlar değil, patronlar ödeyecek!

Sermaye düzeni en ağır bedellerden birini de emekçi kadınlara ödetiyor. Geniş tanımlı işsizlik oranı erkeklerde %18 iken kadınlarda %30,8. Aradaki yaklaşık 13 puanlık farkın sebebi ise net: erkek egemen sömürü düzeni kadınları istihdamın dışına itiyor. Kadın işçiler ilk gözden çıkarılanlar oluyor. Ev içindeki işlerin, çocuk ve yaşlı bakımının tamamının kadınlara yüklenmesi kadınları iş aramaktan da çalışmaktan da alıkoyuyor.

Mücadele etmek, örgütlenmek bu yüzden emekçi kadınlar için hayati önem taşıyor. Ülkenin dört bir yanında fabrikalarını işgal eden, direniş alanlarında da grev çadırlarında da en önde yer alan emekçi kadınlar bir kez daha doğru yolu gösteriyor. Krizin bedelini patronlara ödetmek için işgalde, grevde, direnişte, 8 Mart’ta emekçi kadınlar en öne!

Şiddeti uygulayandan da körükleyenden de hesabı emekçi kadınlar soracak!

2023 yılında 315 kadın erkekler tarafından katledildi. 248 kadın şüpheli biçimde ölü bulundu. Kadın cinayetleri de kadına yönelik şiddet de giderek artıyor. AKP iktidarı ise kadınları değil failleri koruyor. İstibdad rejimi medeni kanunu baştan yazmaktan bahsediyor, medeni kanun çalıştayları düzenliyor. Öldürülen kadınların %41’i evli oldukları erkek tarafından öldürülmüş, en az 30 kadın boşanma aşamasındayken katledilmişken istibdad nafaka hakkını tartışmaya açarak kadınların boşanmasını daha da zorlaştırmak istiyor.

Emekçi kadınlar hem hayatlarını tehdit eden erkek şiddetine hem de bu şiddeti körükleyen istibdada karşı mücadele etmek zorunda. Şiddeti uygulayanlardan da şiddeti körükleyenlerden de hesap sormak için 8 Mart’ta emekçi kadınlar en öne! Tacize, şiddete, tecavüze ve kadın cinayetlerine karşı öz savunma!

Emperyalizme ve Siyonizme karşı emekçi kadınlar en öne!

Bütün dünyada emperyalist saldırganlığın, savaşların yükü emekçi kadınların sırtına en ağır şekilde biniyor. 8 Mart’ta tüm insanlığı tehdit eden, dünyanın bütün emekçi halklarını ve tüm kadınların geleceğini kana bulayan emperyalizme karşı, Filistin halkını kadın erkek, yaşlı çocuk demeden katletmeye devam eden Siyonizme karşı mücadele bayrağını en önde taşımak yine emekçi kadınların görevi. Siyonizmin soykırımcı saldırılarına karşı kahramanca direnen Filistinli kadınlar bizlere yol gösteriyor!

Krizin bedelini patronlara ödetmek, kadına yönelik şiddeti durdurmak, kadınları değil failleri koruyan ve şiddeti körükleyen istibdad rejiminden hesap sormak için bugünden çalışmaya başlayalım.

Fabrikalarımızda, işyerlerimizde, mahallelerimizde bütün emekçi kadınları 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde alanlara, mücadeleye çağıralım!

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Şubat 2024 tarihli 173. sayısında yayınlanmıştır.