Emekçi kadınlar doğum teşviki değil güvenceli iş, eşit ücret, her işyerine kreş istiyor!
TÜİK’in 15 Mayıs’ta ilan ettiği doğum verilerine göre 2001 yılında 2,38 olan doğurganlık hızının 2023’te yılında 1,51’e düşmesi hükümeti harekete geçirdi. İktidar cephesinden doğum oranlarını arttıracak teşvik edici düzenlemeler yapılacağına dair açıklamalar yapılmaya başlandı. Ancak iktidarın erkek egemen siyaseti ve kadın haklarını sürekli tırpanlamaya çalışan girişimleri emekçi kadınlarda haklı bir tedirginlik oluşturuyor. Tam da bu tedirginlik dolayısıyla Birleşik Metal-İş Sendikası Kadın Komisyonu çoğunluğu metal fabrikalarından gelen emekçi kadınların katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi.
Emekçi kadınlar çocuk doğurmaktan dolayı iş hayatından çokça emekçi kadının çıkmasına sebep olduğunu ve olmaya da devam ettiğini vurguladı. Sermayenin çıkarlarını savunan ve erkek egemenliğinin bekçiliğine soyunan AKP iktidarının doğu oranlarını arttırmak için tasarlayacağı önlemlerin kadınları iş hayatından çıkararak, sosyal hayattan yalıtarak, eve hapsetmeye ve bir anne olmaktan çok bir çocuk bakıcısı ve ev hizmetçisi konumuna sürüklemeye yönelik olacağı bir sır değil.
Oysa emekçi kadın annelerin ve anne adaylarının talepleri çok farklı. Öncelikle emekçi kadınlar çocuk sahibi olmanın sosyal hayattan dışlanma ve çalışma hakkının gasp edilmesine vesile edilmesine karşı çıkıyor. Güvenceli ve sendikalı iş, eşit işe eşit ücret istiyorlar. Emekçi kadınlar çocuk doğurmak ya da doğurmama kararını, baskı ve müdahale olmadan özgürce alabilmek istiyor. Bu anlamda emekçi kadınlar doğum oranlarını arttırmak adı altında bir kez daha kürtaj yasağının gündeme getirilmesini kesinlikle reddediyor. Bu hem kadın üzerinde bir baskı unsurudur hem de kürtaj yasağı, merdiven altı ortamlarda ve yasadışı uygulamalar yoluyla kadın ve bebek ölümlerini arttırmaktadır.
Emekçi kadınlar ayrıca doğum izinlerinin arttırılmasını isterken bu iznin ve beraberinde çocuğun ihtiyaçları için alınan günlük izinlerin erkek ebeveynlerle paylaşılmasını böylece çocuk bakımı yükünün baba tarafından da paylaşılmasını istiyor. Emekçi kadınlar nitelikli ve ücretsiz kreşler açılmasını, kreş için 150 kadın çalışan olması koşulunun kaldırılmasını ve her işyerine kreş zorunluluğu getirilmesini talep ediyor. Tek başına çocuk büyüten kadınların ekonomik ve sosyal açıdan desteklenmesi de emekçi kadınların en önemli talepleri arasında yer almakta. Bu talep kadınların eşitliği ve özgürlüğü için elzem. Birçok kadın tek başına çocuk bakmanın zorlukları dolayısıyla aile içi şiddet ve erkek egemen baskılara katlanmak zorunda kalıyor. Çocuk doğurmayı ve bakmayı kolaylaştırmak, sağlıklı koşulları sağlamak bununla birlikte kadının toplumsal yaşamdaki eşitliğini ve özgürlüğünü sağlamak mümkün. Ama bunu erkek egemen ve kapitalist bir düzenden ve iktidardan bekleyemeyiz.
Birleşik Metal-İş Sendikası Kadın Komisyonu’nun yaptığı açıklama ve mücadele çağrısını büyütmek gerektiği çok açık. Emekçi kadınlar yaşamlarını ve geleceklerini savunmak, kazanılmış haklarını korumak, kadın erkek eşitliğini sağlamak için fabrikalarda, mahallelerde ve her yerde en öne çıkmalıdır. Kadınların eşitlik ve özgürlük doğrultusundaki seferberliğine erkekler de destek olmalı, sendikalar ve demokratik kitle örgütleri bu doğrultuda bir bilinç sağlamak üzere gerekli eğitimleri ve örgütlenmeyi sağlamayı görev bilmelidir.
Kahrolsun Erkek Egemen Kapitalist Sistem!
Emekçi Kadınlar En Öne!