Polonez direnişçisi Nuh Kaya: Ne mutlu emeğin gücü, ne mutlu yiğit emekçiler!

Uzun bir yola çıkmıştık, kimse kimseyi tanımıyordu. İşçi direnişi, diğer adıyla örgütlü çalışma isteği, bu ve buna benzer eylemde hayatta bulunmamış 146 cengaverin kadınlı erkekli hak mücadelesiydi bizim feryadımız. Emperyalist ve faşist düzene karşı, acıların ve emek hırsızlığının karşısında dik durmanın adı olmak istedik. Amaç buydu, devletin tüm kademelerine ve iş verene karşı verdiğimiz bir mücadeleydi. Onurlu, gururlu 146 arkadaşımın ve emeğin çığlıklarıydık. Polonez işçileri olarak gözaltına alınmak, ters kelepçe yemek, darp edilmek bunlar artık bize sıradan şeyler gibi geliyordu. Bizim bu feryadımız işçi sınıfının ve emeğin feryadıydı. Daha önceden tanımadığımız ve tanıdıkça bize moral veren etnik kimliğimizi sorgulamayan DİP’li yoldaşları tanıdık, Levent hocayı tanıdık ve her şeyden önemlisi emeğin değerini ve ne denli kutsal olduğunu anladık. İyi ki bu yola çıkmışız ve iyi ki bu güzel, iyi niyetli insanları tanımışız. 1 Mayıs’ta, inşallah Levent hocanın tutukluluk hali bittiğinde, 1 Mayıs’ı coşkuyla kutlamak bize bir o kadar güç ve kudret verecek. Levent hocaya hasretle, özlemle selam ediyor, bu yolda yalnız olmadığını gönül rahatlığıyla söylüyorum. Ve hep destekçisi olarak ben, şahsım adıma söz veriyorum; ne mutlu emeğin gücü, ne mutlu yiğit emekçiler! 1 Mayıs İşçi Bayramınız kutlu olsun. Saygılarımla…
Polonez direnişçisi Nuh Kaya
Bu yazı Gerçek gazetesinin Nisan 2025 tarihli 187. sayısında yayınlanmıştır.