Minik devrimler - Ankara’dan bir promosyon işçisi
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı denildiğinde çoğu kişinin aklına ne gelir ortada değil mi. Ama biz gibi emekçi insanların aklına bunun dışında bir de resmi tatil mesaisi veya izni de gelir. 2 yıllık işsizliğimin ardından bulduğum ve zor şartlar altında tutunmaya çalıştığım iş yerimde birçok iş yerinde olduğu gibi zaten insan hayatına uygun olmayan kurallara bile uymayarak ve insanca yaşamayı daha da zorlaştırarak çalıştırıyorlar. İşsiz kalıp mı sürüneyim yoksa işe devam mı edeyim sorgulamasını yaptırıyorlar ne yazık ki. Her iş yerinin birbirinden beter yönleri var gerçekten. Önceki iş yerimde aldığım resmi tatil mesai ücretimin bu iş yerimde verilmediğini öğrensem de mesai çizelgesine yazarak bu gidişatı değiştirmek istedim. Bir mesai arkadaşımın da öncülüğü ve desteğiyle firma sahipleriyle bu konuyu yüz yüze görüştük ve zaten verilmiş bir hakkımızı zorla almak durumunda kaldık. Yaklaşık 30 kişi de bizimle beraber bu hakkına kavuşmuş oldu. Biliyorum kim bilir nerelerde kimler ne zorluklarla baş ediyor. Bu hırsızlık küçük bir ayrıntı olarak gözükse de firmanın ve eski çalışanların kanıksadığı bu durumu değiştirmek bize ayrı iyi geldi ve kendi dünyamda büyük bir hareket oldu. Herkese mücadele ettiği her ne varsa bu yolun sonunda başarıya ulaşmalarını diliyorum. Ankara’dan düzeni değiştirmek iyileştirmek isteyen herkese selam olsun.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Aralık 2021 tarihli 147. sayısında yayınlanmıştır.