Asistan hekimler mücadeleyle kazandı, yeni kazanımlar için örgütlü mücadeleye!

Asistan hekimler mücadeleyle kazandı, yeni kazanımlar için örgütlü mücadeleye!

Sağlık Bakanlığı, Ağustos ayında çıkardığı yönetmelikle sağlık emekçilerinin maaşlarında kısmî bir iyileştirme yapmak zorunda kalmıştı. Sağlık bakanının “Beyaz Reform” dediği bu yönetmeliğin, aslında bir reform olmadığını, sağlık alanında yaşanan sorunlara çözüm üretmediğini geçen ay köşemizde yazmıştık. Ayrıca yönetmelik üniversite hastanelerinde çalışan sağlık emekçilerini kapsamıyordu. Sağlık Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK), asistan hekimlerin sahadan yükselttiği talepler karşısında yönetmelikleri çıkarmak zorunda kaldı. Ancak mücadele bitmişe benzemiyor.

Sağlık Bakanlığı 3 Eylül’de asistan hekimlerin eğitim yönetmeliğini değiştirdi. Yönetmelikte göze çarpan en önemli değişiklikler, asistan hekimlerin bir ay içinde tutabileceği nöbet sayısını sekiz ile sınırlayan ve nöbet ertesi çalışmayı yasaklayan maddelerdi. Asistan hekimler, bu yönetmelik öncesinde, bir ay içinde on beşe varan sayıda nöbet tutuyor, 24 saatlik bu nöbetlerin ardından mesaiye devam etmeye zorlanıyordu. Bu insanlık dışı çalışma şartları nedeniyle pek çok asistan hekim fiziksel ve ruhsal olarak hastalanabiliyordu. Bunun sonucunda intihar etme, yorgunluktan dolayı trafik kazası geçirme gibi sonu ölümle biten ağır sonuçlar doğabiliyordu. Asistan hekimler nöbet ertesi izin hakkı ve insani sayıda nöbet tutmak için uzun zamandır mücadelelerini sürdürmekteydiler. Bu zaman zarfında çok sayıda basın açıklaması, yürüyüş ve eylem düzenlemişlerdi. Her zaman olduğu gibi mücadele sonuç getirmiş oldu.

YÖK, yönetmeliği çıkarmak zorunda kaldı

Sağlık Bakanlığının Ağustos ayında ödeme yönetmeliği çıkarmasına karşın YÖK, üniversite hastaneleri için ödeme yönetmeliği çıkarmamıştı. Bu durumu protesto etmek ve maaş eşitsizliğinin giderilmesini talep etmek için 1 Eylül günü ülke genelindeki üniversite hastanelerinde asistan hekimler eş zamanlı eylem yaptı. Eylemde YÖK’e, ödeme yönetmeliğini çıkarması için 15 gün mühlet verdiler. Aksi halde “Türkiye’nin dört bir yanında iş bırakma eylemleri dahil hak arayışlarımızı daha gür sesle yapacağız” dediler. Eylemden tam 15 gün sonra YÖK, üniversite hastaneleri için çıkarılmamış olan ödeme yönetmeliğini çıkarmak zorunda kaldı. Yönetmeliğin daha fazla gecikmeden çıkmasında asistan hekimler başta olmak üzere üniversite hastanelerinde çalışan sağlık emekçilerinin eşitsizliğin giderilmesi talebiyle yaptıkları oldukça ses getiren bu eylemin payı büyük.

Mesai dışı çalışma dayatması kabul edilemez

Sonuç olarak Sağlık Bakanlığı ve YÖK, sağlık emekçilerinin uzun süredir vermekte olduğu mücadeleyi görmezlikten gelemedi, bu yönetmelikleri çıkarmak zorunda kaldı. Ancak Bakanlığın sağlık alanında yürütmekte olduğu politikalar temelde değişmedi. Hükümet, sağlığı piyasalaştırmaya devam etmekte, ilaç ve muayene katkı paylarını artırmakta, istenen tetkik-tahlil sayılarını artırmaya çalışmaktadır. Durum bu olunca, asistan hekimlerin elde ettiği kazanımlarla, uygulanan sağlık politikaları arasında uyumsuzluk oluştu. Nöbet sayı sınırlaması ve nöbet ertesi izin verilmesi, sonuç olarak asistan hekimlerin aylık çalışma saatinin azalmasına karşılık geliyordu. Sağlık Bakanlığı, bu çalışma saati açığını kapatmak için asistan hekimler başta olmak üzere sağlık emekçilerini daha fazla çalıştırmanın yollarını bulma arayışına girdi.

Bakanlığın bulduğu çözüm, tüm hastanelerde mesai dışı çalışma dayatmasına başlamak oldu. Bu uygulamayla, asistan hekimlerin mücadeleyle elde ettikleri çalışma saati sınırlamasını delmek amaçlanıyor. Ayrıca bugün için 2-3 saat ile başlayan mesai dışı çalışmanın yönetmelikte bir üst saat sınırı da yok. Neyse ki, asistan hekimlerin hak saldırılarına karşı aşıları tam. Bugüne kadar verdikleri mücadeleler ve elde ettikleri kazanımlar bunun kanıtı.

TTB, asistan hekimleri örgütlenmeye çağırıyor

Yapılması gereken hızlı bir şekilde her bir hastanede asistan hekimlerden oluşan hastane komisyonları kurmak ve bütünlüklü bir karşı duruşu örgütlemek için bunları tek bir elde ortaklaştırmak. Açık konuşalım, bu amaçla günbegün mücadeleyi büyütüp ülke sathında kazanım elde edebilecek en elverişli örgüt Türk Tabipleri Birliği (TTB) Asistan Hekimler Kolu. Kol, günlük karşılaştığımız her bir sorunun kökeninde, piyasalaşmış, kâr etmeyi önceleyen sağlık sistemi olduğunu söylüyor. Ayrıca, hem vatandaşın nitelikli sağlık hizmetine ulaşmasının yolunun hem de asistan hekimlerin çalışma şartlarının iyileştirilmesinin ücretsiz, kamu kaynaklarından karşılanan bir sağlık sistemi olduğunu savunuyor. Asistan hekimler yalnızca günlük sorunlarına çözüm bulmak için değil sorunsuz bir sağlık sistemi yaratmak için de TTB Asistan Hekimler Kolu’nda örgütlenmelidir.

 

Bu yazı Gerçek gazetesinin Ekim 2022 tarihli 157. sayısında yayınlanmıştır.