İşçinin Ekonomisi: Ücretlerde oynak merdiven (eşel mobil) sistemi nedir? İşçi ücretleri enflasyona karşı nasıl korunur?
En son Ekim ayında açıklanan tüketici fiyatları artışı yıllık yüzde 25’e ulaştı. Hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program’da bile yılsonu enflasyon tahmini yüzde 20’nin üzerinde. Türkiye’de enflasyon canavarı hortlamıştır. İşçi ve emekçi milyonların cebini kemirmektedir. Patronlar enflasyondan reel işçilik maliyetlerini düşürerek fayda sağlayabiliyor. Ayrıca sattıkları mal ve hizmetlerin fiyatlarını her gün değiştirebiliyorlar. Diğer maliyet artışlarını böylece karşılayabiliyorlar. İşçi ve emekçiler için ise yük her geçen gün ağırlaşıyor.
Enflasyon farkları erimeye engel olmuyor
Toplu sözleşme kapsamındaki işçiler ve kamu çalışanları yıl içinde toplu sözleşmede anlaşılan oranlara göre genellikle altı aylık enflasyon farkı zamları alıyorlar. Bu zamlar dahi kayıpları gidermiyor. Zira oranlar altı aylık ortalamalara göre belirleniyor. Fiyatlar her gün artıyor ama siz altı ay sonra enflasyon farkı alıyorsunuz. Örneğin kamu çalışanları geçtiğimiz Temmuz ayında altı aylık enflasyon yüzde 9,17 çıkınca toplu sözleşme gereği yüzde 3,5’un üzerinde kalan kısım için yüzde 5,17’lik bir zam aldılar. Ancak daha sonra sadece Eylül ayında tüketici fiyatlarının yüzde 6,3 arttığını gördük. Ancak tabii ki bu artış ücretlere yansımadı.
Her ay fiyatlardaki artış kadar otomatik zam öngören sistem: Oynak merdiven
Enflasyon ve hayat pahalılığına karşı ücretlerin korunması ancak her ay tüketici fiyatlarındaki artış kadar işçi ücretlerinin otomatik olarak arttırıldığı oynak merdiven sistemi ile mümkün olabilir. Bu sistemde fiyat artışları bugünkünden farklı olarak işçi ailesinin temel harcamalarına göre ağırlıklandırılmalıdır. Yani pinpon topunun, çivinin değil ekmeğin, meyve-sebzenin, elektriğin, suyun, doğalgazın, otobüs biletlerinin, kiraların fiyatları esas alınmalıdır.
Asgari ücrette eşitlenmeye karşı bir çözüm
Bugün işçi sınıfının çoğunluğu asgari ücretlilerin yanı sıra asgari ücrete yakın ücret alan işçilerden oluşmaktadır. Bu işçilere toplu sözleşme kapsamında olanlar da dâhildir. Özellikle yeni toplu sözleşme yapan işyerlerinde elde edilen ücret zamları hızla erimekte, asgari ücrete yapılan zamların ardından giderek tekrar asgari ücrete yaklaşmaktadır. Patronlar bu durumu lehlerine kullanmaktadır. İşçiler ise haklı olarak asgari ücrete yapılan zammın ücretlerine yansıtılmasını istemektedir. Aksi takdirde toplu sözleşme yapmanın herhangi bir esprisi kalmamaktadır. Şimdiki durumda bu işyerlerindeki mücadeleler sonucunda işçilerin patronlara yapacağı baskı ile ve gerektiğinde üretimden gelen gücünü kullanmasıyla çözülebilir. Ancak kalıcı çözüm yine oynak merdiven sistemindedir.
İnsanca çalışma ve yaşam koşulları için
Oynak merdiven sistemi tüm toplu sözleşmelerde zorunlu bir taban oluşturmalıdır. İşçiler zaten asgaride olan hayat ve çalışma koşullarını korumak için değil, bunları geliştirmek için masaya oturmalıdır.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Aralık 2018 tarihli 111. sayısında yayınlanmıştır.