Soma maden işçileri tazminat hakkı mücadelesini kazandı
2014 Soma maden katliamından sonra hiçbir hakkı verilmeden işten çıkarılan maden işçilerinin 6 yıldır süren tazminat mücadelesi kazanımla sona erdi. Madenciler, Bağımsız Maden-İş sendikası öncülüğünde bir yıl boyunca Soma’da onlarca eylem düzenlemiş, 5 Ekim’de Ankara’ya yürüyüş başlatmış, yolları kesildiğinde 33 gün Kırkağaç’ta beklemişlerdi. Bütün eylemlerin sonucunda oyalama ile karşılaşan madenciler mücadeleden vazgeçmedi. Kasım ayında Enerji Bakanlığı ile yaptıkları görüşmeler sonucunda maden işçilerine sorunlarının torba yasa ile çözüleceği sözü verildi. Bunun ardından madenciler sendikaları aracılığıyla partilerin grup başkanvekillerine hazırladıkları tasarıyı sundular.
Verilen torba yasa sözü 15 Temmuz’da TBMM Plan Bütçe Komisyonu’na sunuldu. Fakat verilen teklif, madencilerin hazırladıkları tasarıdan çok farklı bir biçimde, madencilerin mağduriyetini gidermeyecek şekilde sunulmuştu. Tasarıda maden işçilerinin taleplerinden ihbar tazminatları, ödenmeyen ücretler, rödovanslı sahaların tamamına ödeme yapılması maddeleri çıkarılmıştı. Yasa tasarısının bu şekilde geçmesi halinde 1.800 işçiden ancak 600’ü tazminatını alabilecek, Soma sahası dışındaki Ermenek’teki maden işçileri de yasadan faydalanamayacaktı.
Madenciler yasa teklifini kabul etmedi
Madenciler yasa teklifini bu şekilde kabul etmeyeceklerini belirterek yasa görüşmeleri sürerken 19 Temmuz’da Soma Kaymakamlığı önünde süresiz oturma eylemine başladı ve talepleri karşılanmazsa bir kere daha Ankara’ya yürüyeceklerini bildirdi. Madencilerin Soma Meydanı’ndaki nöbeti ve kararlılıkları sonucunda yasa tasarısı 23 Temmuz’daki oylamayla madencilerin lehine olacak şekilde değiştirildi.
Madenciler TKİ’nin oyalamalarına, devletin göz yummasına, sarı sendika Türkiye Maden İş’in bütün satışlarına rağmen mücadeleyle, direnişle hakkını aldı. Madencilerin bu kazanımı rödovans sistemi ile çalışan sahalardaki tüm hakların ödenmesine kapı aralarken, yasada yer almayan Uyar Madencilik işçilerinin haklarının ödenmesine yönelik hukuki zemini de oluşturmuş oldu.