Petkim’de TİS imzalandı: AKP-SOCAR bir taraf, işçiler bir taraf!
Petrokimya sanayinin Türkiye’deki en önemli işletmelerinden Petkim’de Haziran sonunda toplu iş sözleşmesi (TİS) imzalandı. Toplu iş sözleşmesi sürecinde yapılan görüşmeler de Petkim işçisinin mücadelesi de aylar öncesinden başlamıştı. Petkim işçileri görüşmeler hızlanmadan önce basın açıklamaları ile, Petkim önünde yaptıkları yürüyüşlerle yönetimi uyarmış, TİS sürecinin yönetim açısından kolay olmayacağını göstermişlerdi. Beklendiği gibi de oldu. TİS sürecinin son bir haftası önemli mücadelelere sahne oldu.
Petkim 1987 yılından beri farklı iktidarlar tarafından özelleştirme kapsamına alınmıştı. Nihayet 2008 yılında AKP hükümeti tarafından yok pahasına yüzde 51 hissesi SOCAR&Turcas Petrokimya A.Ş.’ye satıldı. 2008’de yapılan özelleştirmeden beri Petrol-İş sendikasına üye Petkim işçileri özelleştirilmiş bir işletmenin hükümet destekli patronu ile mücadele etmek durumunda kalıyor.
TİS sürecinde Petkim işçisinin mücadelesi
Petrol-İş ile SOCAR&Turcas Petrokimya A.Ş. arasında Ocak ayından beri devam eden TİS görüşmelerinin 19 Haziran’da tıkanmasının ardından sendikanın Aliağa Şubesi Petkim’de süresiz eylem kararı aldı. Kamyonların işletmeye girişini engelleme eylemi polis baskısı ile karşılaşınca, işçiler bu kez de vardiya değiştirmeme eylemine başladı. Yani biten vardiya işçileri çıkmadı, gelecek vardiyanın işçileri de işletmeye girmedi. İşçilerin kararlığının karşısında yönetimin imdadına yine devletin polisi yetişti ve aralarında sendika şube yöneticilerinin de olduğu 12 kişi gözaltına alındı. Bu saldırı işçilere geri adım attırmak bir yana işçi ailelerini de harekete geçirdi ve işçiler aileleriyle birlikte Petkim işletmesinin önünde toplanarak saldırıyı protesto ettiler.
Petkim işçisinin haklarını fiili mücadelelerle almasının önüne geçebilmek için AKP hükümeti devreye girdi ve normal şartlarda Ağustos ayında Yüksek Hakem Kurulu’nda (YHK) görüşülecek olan Petkim sözleşmesi derhal YHK’nın gündemine getirildi. YHK işçiler ile patronlar arasında bir hakem rolünden ziyade her zaman bir patron temsilcisi gibi davranarak sözleşmeleri işçilerin aleyhine, patronların razı olduğundan bile daha geri koşullarda bağladığı için Petrol-İş sözleşmeyi imzalamayı tercih etti. İşçilerin taleplerinin gerisinde, işçiler arasındaki ücret farklarının giderilmediği üç yıllık bir sözleşme imzalandı. Patronlar için önemli taleplerden biri olan kiralık işçi çalıştırma ise sözleşmede yer almadı, mevcut sözleşmede olduğu gibi yenisinde de “kiralık işçi çalışamaz” maddesi olduğu gibi kaldı.
Özelleştirmenin sonucu, kazanılmış haklara taarruz
Petkim 2008 yılında özelleştirildiğinden beri her toplu sözleşme dönemi, Petkim yönetimi için Petkim işçisinin örgütlü mücadele geleneğinin sonucu olarak geçmişten bu yana getirdiği kazanılmış hakları tırpanlama fırsatı. Başta metal olmak üzere son dönemde birçok sektörde olduğu gibi üç yıllık sözleşme dayatmasından Petkim işçileri de nasibini alıyor. Maaşları enflasyon karşısında giderek eriyor. Patronlar bu kadar önemli, stratejik bir işkolunda bile kiralık işçi çalıştırmanın yollarını arıyor. Sözleşmeye sokmaya çalışıyor. Petkim işçisinin bu TİS sürecinde yürüttüğü mücadele de kazanılmış haklarını koruma ve insanca çalışma koşullarına sahip olma mücadelesidir.
Petkim işçisi için geleceğe miras
Toplu iş sözleşmesi Petkim işçilerinin taleplerini karşılamak bakımından geri bir noktada imzalanmış olabilir. Yani kağıt üzerinde Petkim yönetimi, SOCAR&Turcas kazanmış olabilir. Ama Petkim işçileri de önemli bir kazanımla bu süreci geride bıraktılar. Yeni bir mücadele deneyimi kazandılar. Ve sözleşme imzalanmış olsa da mücadeleye devam edeceklerinin, Petkim yönetimine tepkilerini bundan sonra da göstereceklerinin sinyallerini veriyorlar. Yönetim her yıl olduğu gibi bu yıl da bayramın ilk günü işçilerle bayramlaşma için bölümleri ziyaret etti. Ama sözleşmenin hemen ardından gelen bayramlaşmaya işçiler çıkmadı, yönetime öfkesini, tepkisini bu yolla göstermiş oldu.
Petkim işçilerinin üye olduğu Petrol-İş sendikası, Türk-İş içinde muhalif olan etkili sendikalardan birisiydi. Ancak o da Türk-İş’e yönelik AKP operasyonundan Hava-İş ve Tek Gıda-İş gibi genel merkez düzeyinde nasibini aldı. Bu nedenle Petkim işçisi bu mücadelelerinde genel merkez yönetimini yanında görmedi. Sendikanın diğer şubeleri seferber edilse işçilerin taleplerini daha fazla karşılayan bir sözleşme imzalanmaması için bir sebep yok. Petkim işçisi genel merkez yönetiminin neden yanında olmadığını sorgulamalı, haklarını savunması için üyesi olduğu sendikasına sahip çıkmalıdır. Diğer işletmelerdeki işçilerin mücadelede kazanması, Petkim işçisinin de sadece bir sonraki toplu sözleşme döneminde değil, bugün de önünü açacaktır. O halde sözleşme imzalanmış olsa da mücadele sürüyor. Hem Petkim yönetimine karşı mücadele hem de sınıf mücadeleci bir hattı sendikaya hâkim kılma mücadelesi.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Temmuz 2017 tarihli 94. sayısında yayınlanmıştır.