Metal grevinin dersleri ve işçi sınıfının yolu
Yıllardır işçi mücadelelerinin konuşulduğu toplantılarda dönüp dolaşıp hep aynı şeyler tekrarlanır. 80 öncesinin mücadeleci işçisi övülür, bugünün sağ partilerine oy veren işçileri yerilir. Kavellerden, 15-16 Haziranlardan geliyoruz denir. Sendikal hareketin krizinden bahsedilir. Bu krizi aşmak için sendikal anlayışların değişmesi gerektiğinden dem vurulur.
Artık sendikacıların katıldığı toplantılarda hiçbir şey eskisi gibi tartışılamaz. Devrimci öncü işçiler eskisi gibi tartışılmasına izin vermeyecektir. Çünkü Ocak ayında grev yasaklamasına işgalle cevap veren, Mayıs ayında haftalarca fiili grev yapan on binlerce işçi tartışmalara pratikte nokta koymuştur. Sendikal hareketin krizini çözecek olanların sendika bürokratları değil mücadele eden işçilerin kendisi olduğunu göstermiştir. Devrimci işçiler metal grevinin derslerini çıkartmaktadır ve tüm işçi hareketini bu grevlerin kazanımlarını ileriye taşımaya çağırmaktadır:
1. Grevler metal işçisi için büyük bir güç gösterisi ve dev bir adımdır. Ancak sendikal bilinç sınıf bilincine dönüşmeden kazanımlar kalıcı olamaz. Grevler boyunca sermaye MESS çatısı altında bir sınıf bilinciyle hareket etmiştir. Ancak metal işçileri zaman zaman ücret taleplerine sıkışarak tüm metal işçilerini kapsayan ve tüm sınıfa seslenen bir bakış açısı ortaya koyamayarak, MESS'in türlü oyunlarına ve bölme çabalarına birlik ve bütünlük içinde cevap verememiştir.
2. Bir dahaki büyük mücadelede bu eksiklerin giderilmesi için güçlü bir sendikal eğitim süreci gerekir. Metal işçileri grev süresince gördü ki ya büyük bir coşkuyla ileri atılıyor ya da tam bir moral bozukluğuyla bozgun havasına giriyor. Bu ikisinin bir ortası olmalıdır. Metal işçisi başarı ve yenilgilerin nedenlerinin bilincine varmak üzere bir tartışma ve eğitim seferberliği içine girmelidir. MESS bugün bir hamle yaptığında 6-10 sene ötesini hesap ediyorsa metal işçisi de bunu yapabilmelidir. Sendikal bilincini sınıf bilincine taşımalıdır.
3. Metal grevlerinin en büyük gücü taban örgütlenmeleridir. Kurulan komiteler, sosyal medya üzerinden binlerce metal işçisinin etkileşim halinde olması, işçi demokrasisinin ve işçi denetiminin nüvelerini oluşturmuştur. Bu komiteler kalıcılaştırılmalı ve yaygınlaştırılmalıdır. Sosyal medya iletişiminin dayanışma ve cesaret verici yönü geliştirilirken, bilgi kirliliğini önlemek, işçi demokrasisini kurumsallaştırmak için taban örgütlerine ağırlık verilmelidir.
4. Ocak'ta greve çıkan on binler ile Mayıs'ın grevci metal işçileri aynı çatı altında buluşmalıdır. Yüz binlerce metal işçisinden örgütsüz olanların örgütlenmesi, sarı sendika boyunduruğunda olanların ise sendikalarından istifa ederek aynı çatı altında birleşmesi için seferberlik başlatılmalıdır. Bu çatı için bugün en uygun aday DİSK'e bağlı Birleşik Metal sendikasıdır. Ford ve Enpay gibi işyerlerinde başlayan hareket tüm fabrikalara yayılmalıdır.
5. Birleşik Metal çatısı altında birleşirken tüm fabrikalar taban örgütlerini korumalı ve şubeler kurarak yeni sendikasındaki yerini almalıdır. Bu Birleşik Metal'in de bürokratik hakimiyet ve ataletten kurtulması için büyük bir adım olacaktır.
6. Metal işçisi birliğini koruyabilmek için siyasetten uzak durma refleksi göstermiştir. Bu kısa vade için belki yararlı olmuştur. Ama pek çok aşamada mücadele siyasetle kırılmıştır. Her fabrikada öncüler teröristlikle suçlanmış, işçinin çatısı olabilecek tek sendika olan DİSK iftira kampanyalarıyla karalanmıştır. DİSK'i bürokratik olmakla, fiili meşru mücadeleyi hayata geçirmemekle eleştirmek başkadır, onu terörist, PKK'lı gibi iftiralarla karalamak başka. Eleştiri ilerletir. Karalama ise sınıf düşmanına yarar. Dolayısıyla metal işçisi siyasetle de ilgilenmelidir. Yıllardır dayatılan burjuva siyasetini bir kenara bırakarak sınıf siyasetinde kendini geliştirmeli, akla karayı net bir şekilde ayırabilmelidir.
8. Nihayet metal grevinin deneyim ve dersleri sektör ayrımı gözetmeksizin tüm işçi sınıfının ve kamu emekçilerinin kazanımı haline getirilmelidir. Taban örgütlerine dayanan, kitlesel, fiili ve meşru mücadele ile sendikaları bürokrasinin hakimiyetinden kurtaracak bir işçi denetimi tüm öncü işçilerin temel düsturu haline gelmelidir.