Herkese yetecek solunum cihazı için meslek odaları ve sendikalar göreve!
Türkiye’de Koronavirüs salgını hızla yayılmaya devam ediyor. Koronavirüsle mücadele edebilmek, halkı bu hastalıktan koruyabilmek için mevcut sağlık kapasitesinin acilen arttırılması gerekiyor. Koronavirüsle mücadelede yoğun bakım servislerinin olmazsa olmazı ise solunum cihazları. Ancak eldeki veriler solunum cihazı üretimi için acil tedbirler alınmazsa Koronavirüs tehlikesi ile başa çıkmanın olanaksız olduğunu gösteriyor.
Rakamlar ortada, kaybedecek vakit yok
İngiltere’de bulunan Emperial College London’da yayınlanan ve İngiltere hükümetini Koronavirüs salgınına karşı sürü bağışıklığı politikasından vazgeçiren 16 Mart tarihli rapor, sağlık kapasitesini büyütmeden Koronavirüs ile mücadele etmenin olanaksız olduğunu ortaya koyuyor. Raporda verilen rakamlara göre, salgının en üst aşamasında bütün karantina tedbirleri alınsa dahi yoğun bakım ihtiyacı İngiltere sağlık kapasitesinin yaklaşık dokuz kat üzerinde seyredecek. Türkiye için kamuoyuna açıklanmış henüz böyle detaylı bir rapor yok. Ancak durumun Türkiye için de kritik olduğu görülüyor. Öyle ki Türkiye’de resmi olmayan rakamlara göre yoğun bakım üniteleri ile beraber ameliyathanelerdeki solunum cihazları da dahil olmak üzere 10 bin kişiye 2,1 solunum cihazı düşüyor. Yine resmi olmayan rakamlara göre İngiltere’de bu oran 10 bin kişiye 1,46 solunum cihazı. Bu da Türkiye’nin İngiltere’ye oranla solunum cihazı kapasitesinin 0,69 kat fazla olduğuna işaret ediyor. Ancak bu rakam da hiçbir şekilde yeterli değil. İngiltere ile benzer senaryoların en iyimserlerinde dahi solunum cihazı ihtiyacının mevcut kapasitesinin 5 katına kadar çıkması olasılığı var. ABD şu anda tam da böyle bir krizin içerisine düşmüş durumda. Tehlike çanları çalıyor. Çünkü milyonlarca emekçinin hâlâ risk altında çalışmaya zorlandığı, sağlık emekçilerinin daha şimdiden tıbbi malzemelere ihtiyaç duydukları Türkiye’de iyimser olmak için hiçbir sebep yok.
Solunum cihazı ve diğer sağlık araçlarının bedelsiz üretimi için tek yol kamulaştırma!
Koronavirüse karşı bir savaş içerisindeyiz. Savaşın en ön cephesinde sağlık emekçileri var. Bu savaşı kazanmak için, hastaneleri Koronavirüse karşı en iyi silahlarla, yani sağlık araçlarıyla donatmamız şart. Bu araçların en önemlilerinden birisi de solunum cihazları. Durum bu kadar kritik, tehlike bu kadar büyükken solunum cihazlarının üretimini şirketlerin insafına bırakmak yanlıştır. Gerek tam teşekküllü solunum cihazlarının, gerek acil durumlarda kullanılabilecek basit solunum cihazlarının yeterli sayıda ve bedelsiz üretilmesi için solunum cihazı firmaları, otomotiv ve beyaz eşya fabrikaları, ara parçaların tedariki için elektrik, metal ve plastik fabrikalarının bir arada kamulaştırılması ve emekçi halk yararına çalıştırılması şarttır!
Acil üretim için odalar ve sendikalar göreve!
Başta solunum cihazları olmak üzere sağlık araçlarının bedelsiz üretimi emekçi halkın sağlığı için hayatidir. Geniş çaplı bir kamulaştırma acilen hayata geçmeden Koronavirüsün yıkıcı etkilerini önlemek mümkün değildir. Acil kamulaştırma ve sağlık araçlarının bedelsiz üretimi için mühendislik odaları ve sendikalar bir araya gelmeli ve harekete geçmelidir. Başta makine ve elektrik mühendisleri odaları olmak üzere bütün mühendislik odalarında acil Koronavirüs ile mücadele komisyonları kurulmalıdır. Bu komisyonlarda bütün sağlık araçlarının üretimi için teknik hazırlıklar yapılmalı, mevcut fabrikaların sağlık araçlarının bedelsiz üretimi ve dağıtımı için dönüşüm planları hazırlanmalıdır. Üretim sayıları Sağlık Bakanlığı verilerine göre değil, Türk Tabipler Birliği’nin öngörülerine göre planlanmalıdır. Tam teşekküllü solunum cihazlarının da acil durum solunum cihazlarının da kamuya açık tasarım ve üretim projeleri mevcuttur. Bu projelerin içinde solunum cihazı üretmek için malzeme listesinden cihazların yazılımlarına kadar gerekli bütün bilgiler bulunmaktadır. Beyaz eşya ve otomotiv fabrikaları solunum cihazları üretimi için biçilmiş kaftandır ancak cihazların ara ve ana parçalarının tamamı metal, elektrik ve petrokimya fabrikalarında üretilebilir. Yazılım ve kodlama işlerini yapacak teknik altyapı da rahatça bulunabilir.
Salgına karşı sınıf mücadelesi!
Ancak üretimin kendisi bir sınıf mücadelesi olacaktır. Mühendislik odalarınca üretime hazır hâle getirilen projeleri hayata geçirmek için başta metal ve petrokimya fabrikalarında örgütlü sendikalar, halk sağlığı için üretimi, grev ve işgallerle patronlara dayatmalıdır. Bu anlamda ABD’de, General Elektrik işçilerinin solunum cihazı üretmek talebiyle iş bırakmaları yol göstericidir. Koronavirüs evinde kalabilenden, özel hastanede tedavi olabilenden çok, patronların kârları için zorla dışarda tutulan emekçi halkı, işçi sınıfını tehdit etmektedir. Öyleyse işçi sınıfı ve emekçi halk, Koronavirüsle mücadelenin önüne düşmelidir. Bu mücadele, sağlık emekçileri ile birlikte Türkiye işçi sınıfının ve emekçi halkın vereceği topyekûn bir hayatta kalma mücadelesidir!