DİP’ten tersanelerde 1 Mayıs çağrısı: Bayram coşkusu ve düzene öfke bir arada!

Devrimci İşçi Partisi, sabahın erken saatlerinde Tuzla tersaneler bölgesinde marşlar eşliğinde bildiri dağıtımı ve ajitasyonlarla 1 Mayıs çağrısını yükseltti. Her zaman olduğu gibi tersanelerin önü, bu bölgeye gelen minibüsler, servisler lebalep işlerle doluydu. Tam kapanma kararının tersanelerde en ufak bir etkisi yoktu. Patronlara lüks yatlar, ticaret tekellerine şilepler, ordulara savaş gemileri üreten, bu tersanelerde, evine ekmek götürmek için işçiler, eve sağ salim dönüp dönmeyeceklerini bilemeden giriş turnikelerinin önünde kuyruklar oluşturdular.

Yine de 1 Mayıs marşı yükseldiğinde, yorgun ve uykusuz gözler açılıyor, geçim ve gelecek kaygısıyla asılmış yüzlerde bir gülümseme beliriyor. İşçiler yumruklarını vurup selamlaşıyor, erkenden bayramlaşıyor ve ardından düzene tepkiler yükseliyor. İşçiler, adı iş cinayetleriyle özdeşleşmiş tersanelerde dev vinçlerin, tonlarca ağırlıktaki metal malzemelerin içinde canını ortaya koyarak çalışıyor. Taşeron sistemi ve gündelik çalışma çok yaygın. Tersaneler salgın nedeniyle kapansa işçilerin birçoğu aç ve açıkta kalır. Öte yandan tersanelerde zaten ölümcül risk altında çalışan işçiler, şimdi de işe geliş gidişlerde ve çalışırken salgına yakalanma riski altınalar.

Bayram coşkusuyla birleşen ve onu aşan öfkenin sebebi bunlar. Seçim zamanı işçilerin oy verdiği partiler farklı olsa da, öfkeleri de, istekleri de ortak. Güvenceli iş, insanca yaşayacak bir ücret, en önemlisi de çalışırken ölmemek istiyorlar. İşçilerin bir çoğu bu talepler için örgütlenmek gerektiğinin farkında. Ama farkında olmak yetmiyor elbette. Devrimci İşçi Partisi’nin örgütlenme çağrısına yanıt veren, Gerçek gazetesine “işçi sınıfının gerçeğini yazan bizim gazetemiz” diyerek sahip çıkan, “ne yapabileceğimizi hep birlikte konuşalım ve harekete geçelim” diyen işçiler, mesaisine dakikalar kala bir tomar bildiri alıp ne kadar dağıtabilirsem o kadar faydalı olur diyerek 1 Mayıs coşkusuna katılanlar, sınıf siyasetinde birleşme ve değiştirme çağrısını yükseltiyorlar.

Bu sene 1 Mayıs’ta tersaneler yine lebalep dolu meydanlar ise yasaklı olacak! Bu manzarayı gören, arkasına istibdad rejimini alıp, "işçinin ensesine vuruyoruz lokmasını alıyoruz" diye düşünenler ise yanılıyorlar. İşçi sınıfının dipten gelen dalgası tüm setleri aşacak ve yıkacak kadar büyük olacak. Hele bir de işçi sınıfı örgütlenir ve sınıf siyasetinde birleşirse o zaman patronlar için kararan ufuklardan ekmek ve hürriyetin güneşi doğacak!