Çapa Tıp Fakültesi'nde emekçiler direniyor hesap soruyor!
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi’nde 40’a yakın çalışanın zehirlenerek acile başvurmasının ardından, üniversite yönetimi bozuk yemek çıkaran taşeron şirketin üzerine gitmek yerine, zehirlenme vakasıyla ilgili araştırma talep eden, taşeron işçilerin öncülerinden, işyerinde İşçi Sağlığı Güvenliği Baş Temsilcisi olan Cemal Bilgin’i işten attı. İstanbul Üniversitesi yönetiminin taşeron dostu işçi düşmanı politikaları Cemal Bilgin'le de sınırlı değil. Daha önce Taş.İş.Der (Taşeron İşçileri Derneği) kurucu başkanı Güneş Cengiz'i sendikal mücadelesi dolayısıyla Avcılar kampüsüne sürmüş, böylece temsil ettiği işçi ve emekçilerden kopartmaya ve yıldırmaya çalışmıştı. Ayrıca santral operatörü olarak üniversitede çalışan ve son dönemde işitme kaybı yaşadığı için meslek hastalığı raporu alan Ali Doğan, raporunu iptal ettirmesi için önce tehdit edilmiş sonra da işten atılmıştı.
Cemal Bilgin, her gün Çapa Tıp Fakültesi önünde pankart açarak direnişe geçti. Üniversite emekçileri de bir araya gelerek hem Cemal Bilgin'in ve Ali Doğan'ın işe iadesi hem Güneş Cengiz'in çalışma yerine geri dönmesi hem de üniversitedeki usulsüzlük ve yolsuzlukların hesabının sorulması için mücadele ediyor. Üniversitede keyfi OHAL ilan eden yönetim ise basın açıklamalarına özel güvenlikle saldırıp, Cemal Bilgin'in pankartını polis zoruyla indiriyor. Ancak direnişi ve mücadeleyi bir türlü durduramıyor. Üniversite emekçileri hastanenin etini çalan, çalışanlara bozuk yemek yediren taşeron şirketlerden, meselenin üstünü örten yönetimden, malzeme ihalelerinde yolsuzluk yapanlardan, iş güvenliği ihlâllerinin sorumlularından, darbe gecesi tüm emekçiler kan ter içinde hastanede çalışırken sırra kadem basan idarecilerden hesap sormaya, üniversitede ilan edilen keyfi OHAL'e karşı mücadele etmeye devam ediyor.
Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Ekim 2016 tarihli 84. sayısında yayınlanmıştır.