Arçelik işçisi: Emekçi kadınlar, 8 Mart’tan başlayarak en öne!

Uzun süredir fabrikaların işçi alımı yapmadığını bunun da tabii ki işsizlik sayılarının artmasına sebebiyet verdiğini işçi arkadaşlarla birlikte gözlemliyorduk. Bu durum DİSK’in son açıkladığı işsizlik ve istihdam raporu ile iyice tescillenmiş oldu. Rapora göre, Türkiye’de işsiz sayısı 4 milyonun üzerinde. Geniş tanımlı işsizlik ise 7 milyon! Buradaki geniş tanımlı işsizden kasıt, belli bir süre sonra iş aramaktan vazgeçenler, geçici işçiler (ki çevremize baktığımız zaman geçici işçilerin sayısının özellikle İşkur üzerinden fazlaca arttığını görebiliyoruz) de var. Bir kadın işçi olarak bunlardan bana göre daha vahimi, kadınların durumunun giderek daha da kötü bir hâl alıyor olması. Rapora göre, tarım dışı kadın işsizliği yüzde 21’in üzerinde, kentsel genç kadın işsizliği %37. Genel itibariyle işsizlik artıyor, kadınlar işsizlikten daha da çok etkileniyor. Diğer taraftan da tam tersi bir yönde, geçmiş yıllara nazaran özellikle bizimki bant usulünde çalışan fabrikalarda kadın işçi alımının arttığı da bir gerçek. Kadınların daha çok sendikasız yerlerde, eşit işe eşit ücret almadan, aksine daha ucuza çalıştırıldığını fabrikalarda gözlemleyebiliyoruz. Dolayısıyla buradan da sermayenin kadın emeğine, ucuz çünkü vasıfsız olarak baktığını anlıyoruz. Emeğimizin tam karşılığını alabilmemiz, özgürlüğümüzü kazanabilmemiz için birleşmemiz ve örgütlenmemiz gerekiyor. Kadın işçiler olarak sesimizi fabrikalarda yükseltmeliyiz, sendikalarda, kadın işçi kurullarında ve tüm işçi örgütlerimizde öne çıkmalıyız. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde işte böyle birleşmeli ve örgütlenmeliyiz. 8 Mart’tan başlayarak emekçi kadınlar en öne!

Çerkezköy Arçelik Televizyon fabrikasından bir işçi

Bu yazı Gerçek gazetesinin Mart 2020 tarihli 126. sayısında yayınlanmıştır.