14 Eylül 2014, Pazar
İzmir'de 12 Eylül protestosu sınıf kavgasıyla birleşti
İzmir'de Konak YKM önünde saat 19:00’da 12 Eylül’ü lanetlemek üzere toplanan kitle eski Sümerbank'a yürüdü. Yürüyüş boyunca "12 Eylül AKP ile sürüyor susmayacağız, unutmayacağız affetmeyeceğiz", "12 Eylül darbesiyle hesaplaşmamız sürüyor, sürecek" yazılı pankartlar taşınırken, “Katil devlet hesap verecek”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm”, “Yaşasın devrimci dayanışma” ve “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı. Büyükşehir binası önünde gece gündüz direnişlerini sürdüren İzenerji işçileri önünden geçilirken “Katillerden hesabı emekçiler soracak” ve “İzenerji işçisi yalnız değildir” sloganları atıldı. Yürüyüşün ardından eski Sümerbank önüne varıldığında darbe döneminde katledilenler anısına saygı duruşunda bulunuldu.
İlk konuşmayı KESK adına şubeler platformu dönem sözcüsü Bülent Çuhadar yaptı. Çuhadar 12 Eylül darbesinin yarattığı gerici toplumsal iklimin AKP eliyle devam ettirildiğine ve rejimin daha da otoriterleştirilmeye çalışıldığına dikkat çektiği konuşmasında Kürt sorununda müzakere sürecine rağmen terör ve güvenlik eksenli yaklaşımın sürdürüldüğünü söyledi. Çuhadar’ın ardından sözü DİSK Ege Bölge temsilcisi Memiş Sarı aldı. Sarı, 12 Eylül’ün öncelikle sermayenin işçi sınıfına bir saldırısı olduğuna ve asıl hedeflerinden birinin DİSK olduğuna dikkat çekti. Darbenin ardından 'Bugüne kadar işçiler güldü, şimdi sıra bizde' diyerek 12 Eylül'ü alkışlayan sermayedarları bugün AKP iktidarının güldürdüğünü söyledi. AKP iktidarı döneminde çığ gibi büyüyen taşeron sisteminin işçilere tam bir kölelik düzenini dayattığını, çıkarılan yasalar ile işçi sağlığı ve güvenliği alanının da taşeronlaştırıldığını vurgularken, 12 Eylül ile bugün hesaplaşmanın yolunun taşeron yasaklansın demekten, iş cinayetlerinin, Roboski'nin, Gezi direnişinde yitirdiğimiz gencecik fidanların, iktidarın beslediği çetelerin öldürdüğü Ortadoğu halklarının hesabını sormaktan geçtiğinin altını çizdi. Memiş Sarı’nın ardından söz alan Ege 78'liler Derneği Girişimi üyesi Gül Kireçkaya İHD, TİHV, EHP, Kürdi-Der ve HDP adına ortak basın metnini okudu. Kireçkaya 12 Eylül rejiminin darbe anayasasıyla, tekçi ideolojisiyle, toplumsal, siyasal yaşamı kontrol etme yetkisiyle donatılmış MGK ile, cumhurbaşkanının aşırı yetkileriyle, SPK ve baraj kanunu ile sürdüğünü vurguladı. Darbe şeflerinin yargılanmasının göstermelik olduğunu söyledi.
Konuşmalar ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde bulunan direnişteki İzenerji işçilerine destek vermek üzere bina önüne gelindi. “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganlarının hepbir ağızdan atılmasının ardından eylem işçilerle halaylar çekilerek ve edilen sohbetlerle sona erdirildi. Eyleme DİSK, KESK, 78’liler, İHD, DİP, Kaldıraç, SDP, EHP, ESP, Halkevleri, SYKP ve HDP destek verdi.