İşçinin emekçinin HAYIR kampanyası için kolları sıvadık
İşçinin, emekçinin HAYIR kampanyası İstanbul'da Devrimci İşçi Partisi'nin Okmeydanı'ndaki bürosunda yapılan kahvaltılı toplantıyla birlikte başladı. Toplantı, Gerçek Gazetesi'nin her ay düzenlediği kahvaltılı okur toplantılarının akışına uygun şekilde yapıldı. Toplantıyı açan yoldaşımız, Devrimci İşçi Partisi'nin referandum sürecindeki tutumu ve HAYIR kampanyasında izleyeceği politikalarla birlikte Gerçek Gazetesi'nin Şubat sayısı üzerine bir sunum yaptı.
Sınıf içinde mevzilen emperyalizmi ve istibdadı yen!
Sunumda Devrimci İşçi Partisi'nin bir bütün olarak referandum sürecini, öncesi, sırası ve sonrasıyla istibdada, sermayeye ve emperyalizme karşı mücadele dönemi olarak gördüğü vurgulandı. Devrimci İşçi Partisi'nin işçi sınıfına ve emekçilere yöneleceği, fabrikaları, işyerlerini, emekçi semtlerini esas alan bir çalışma yürüteceği anlatıldı.
Devrimci İşçi Partisi'nin 4. Kongre kararlarına da atıf yapılarak Dünya'da ve Türkiye'de yüzünü faşizme dönmüş, karanlık ve gerici güçlerin yükselişine karşı derinden derine mücadele dinamiklerinin de geliştiği, DİP'in bu dinamiklere dayanarak emperyalizmi ve istibdadı yenmek için devrimci bir siyasetle sınıfın içinde mevzilenme stratejisini benimsediği vurgulandı.
Aslında her ne kadar toplantının başlığı olarak "Emekçinin HAYIR kampanyası başlıyor" şeklinde belirlenmişse de DİP'in kampanyası hali hazırda başlamıştı. Bu açıdan toplantıda sadece geleceğe yönelik tartışmalar yapılmadı, sürmekte olan faaliyetlerden de deneyimler aktarıldı.
Sungur Savran: "Karşımıza çıkartılan tek adama dayalı istibdad rejimi aslında patronlar sınıfının dizginsiz hakimiyeti demektir"
Devrimci İşçi Partisi Genel Başkanı Sungur Savran toplantıda bir konuşma yaparak işçilere, emekçilere seslenerek emperyalizme, sermayeye ve istibdada HAYIR deme çağrısı yaptı.
"Bugün karşımıza gelen referandumun konusu sermayenin çıkarları ve yayılmacı politikası uğruna bir istibdad rejiminin kurulmasıdır. Karşımıza çıkartılan tek adama dayalı istibdad rejimi aslında patronlar sınıfının dizginsiz hakimiyeti demektir" diyen Sungur Savran işçi ve emekçilere seslenerek "Eğer madenlerde, tersanelerde ve mevsimlik işçi olarak iş cinayetlerine kurban gitmek istemiyorsanız hayır diyeceksiniz. Mücadele etmek istediğinizde grevlerinizi yasaklayacaklar, işçilerin bütün hakları tehlike altındadır bu yüzden hayır diyeceksiniz" dedi.
Kahrolsun emperyalizm, kahrolsun istibdad, yaşasın hürriyet!
Sungur Savran, Trump'ın yedi Müslüman ülkeye toptan bir yasak koymasının ardından Amerikan halkının Yahudisi ile Hıristiyanı ile, dinsizi ile Müslümanların haklarına sahip çıktığını hava meydanlarını bastığını ama burada iktidar cephesinden ses çıkmadığını, İsrail Filistin'in doğalgazını yağmalamak için hazırlık yaparken, Gazze'yi bombalarken AKP'li bakan Nabi Avcı'nın Tel Aviv'de olduğunu İsrail'in suçları hakkında tek kelime edemediğini hatırlattı ve "burada emperyalizme karşı mücadele var, işçiler emekçiler emperyalizme yürekten karşıdır, gençliğin büyük bir anti-emperyalist mücadele geleneği vardır o yüzden hayır diyeceksiniz" diyerek emperyalizmi yenecek esas güç olarak işçileri, emekçileri ve gençliği işaret etti. Sungur Savran, referandumun bir mücadele süreci olduğunun altını çizdi ve konuşmasını şu sözlerle bitirdi: "Referanduma kadar sokaklarda mücadele edeceğiz, sandıkta hayır diyeceğiz, sonrasında da mücadele edeceğiz. Artık kapitalizm insanlığa hiçbir şey veremiyor ama insanlığı savaşlara ve barbarlığa sürüklemeye devam ediyor. Dolayısıyla hazırlanmalıyız, burada istibdad rejiminin engellenmesi emperyalizmin bu ülkeyi kullanmasını engelleyecektir. İşçi kardeşlerim özellikle siz belirleyici olacaksanız, bundan sonra meydanlarda hep birlikte söyleyeceğimiz slogan şudur: "kahrolsun emperyalizm, kahrolsun istibdad, yaşasın hürriyet!"
Valfsan işçileri: "Bizce tartışmasız biçimde tek adamlığa dayanan bu referandumda oyumuz HAYIR olmalı!"
Toplantının tartışma bölümü Tuzla Serbest Bölge'den Valfsan fabrikası işçilerinin mesajının okunmasıyla başladı. Valfsan işçileri hem etkinliğimizi selamladı hem de işçilerin neden hayır demesi gerektiğini somut deneyimler ışığında bir kez daha şu sözlerle vurguladılar: "Bilindiği üzere bir süre sonra referandum olacak. Bizce tartışmasız biçimde tek adamlığa dayanan bu referandumda oyumuz HAYIR olmalı. İşçilerin yararına olmayan bu sistemi geçtiğinde ise haklarımıza amansız saldırılar olacağının farkında olmalıyız. Bizler fabrikada yeni bir süreçten geçtik. Patron ve müdürler kokan ve kurtlu yemeklere karşı gerçekleştirdiğimiz iş bırakma eylemine polis çağırdı, bizleri OHAL ile tehdit etti. Bunun sonucunda birçok arkadaşımız OHAL'in ne olduğunu kendi gözleriyle görmüş oldu. Demek ki evet geçerse, OHAL kalıcılaşırsa durum hep böyle olacak. Evet diyen arkadaşlarımıza durmadan bunu tekrarlıyoruz. Valfsan işçileri olarak herkesi işçilere, emekçilere bir faydası olmayan bu referandumda HAYIR demeye davet ediyoruz. Biz, Birleşik Metal ve DİSK üyeleri olarak, metal işçiler olarak tüm baskılara rağmen Hayırın kazanacağı ümidiyle bir kez daha etkinliğinizi selamlıyor, başarılar diliyoruz. Yaşasın sınıf dayanışması! İnadına sendika, inadına DİSK! İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!"
Taşerona, sömürüye, iş cinayetlerine HAYIR!
Çapa Tıp Fakültesi önünde direnişe devam eden Cemal Bilgin de toplantıda söz alarak her Cuma yaptıkları eylemde sömürüye, talana, işten atmalara, yolsuzluklara, taşerona HAYIR dediklerini ve emekçilerin bu çağrıya olumlu yanıt verdiklerini anlattı. Cemal Bilgin, sendikaları, zaman zaman OHAL'i gerekçe gösterip pasif davranmakla eleştirdi ve işçilerin içindeki mücadele azmini açığa çıkarmanın zor olmadığını, sendikalarının görevinin de bu mücadelenin önünü açmak olduğunu ekledi. Avcılar Belediyesi direnişinden katılan işçiler adına yapılan katkılarda da referandum faaliyetinde partilerin kendi isimlerini öne çıkarmasından ziyade işçilerin taleplerine öncelik veren bir yaklaşım benimsemesi gerektiği vurgulandı. Şişecam işçisi bir yoldaşımız yaptığı konuşmada Varlık Fonu ile gizli bir özelleştirme yapıldığını, zorunlu BES'le işçilerin soyulduğunu aktardı ve son dönemde iş cinayetlerinin rekor kırmasına rağmen Berat Albayrak'ın Tuzla'ya gelip hala iş güvencesinden bahsedebilmesine tepki göstererek tüm işçi sınıfını ve emekçileri HAYIR demek için birlik olmaya çağırdı.
Emperyalizme, Siyonizme, işbirlikçilerine HAYIR!
Tartışma bölümünde öne çıkan başlıklardan biri de emperyalizme ve Siyonizme karşı mücadele açısından da HAYIR demenin önemiydi. Anayasa değişikliğinin bölgedeki gelişmelerle ilgili olduğu, emperyalizmin TSK'yı kendi amaçları için daha rahatça kullanabilmek için kurulmak istenen istibdad rejimini destekleyeceği yorumları yapıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'nın Tel Aviv'de olduğu sırada İsrail'in Gazze'yi bombalaması ve Avcı'nın utanç verici şekilde Siyonistlerle dostluk gösterilerinde bulunması eleştirildi. CIA direktörünün Tayyip Erdoğan'la görüşmesinin Türkiye'ye yapılan bir sömürge muamelesi olduğu vurgulandı. Tüm bunların önümüzdeki dönemde teşhir edilmesinin önemli olduğunun altı çizildi.
Tüm katılımcılar, işçinin emekçinin HAYIR kampanyası için bilinçlerin berraklaştığı ve mücadele azminin bilendiği tartışmaların ardından zorlu ve meşakkatli bir faaliyet için kollarını sıvayarak toplantıdan ayrıldılar.