Direnişin 1 yılı ve grevin 16 günü gösteriyor: “Havada karada THY işçisi kazanacak!”
THY’de direniş birinci yılına grevle girdi. Bir sene önce 29 Mayıs’ta grev yasağına karşı uçmama haklarını kullanan işçilerden 305 kişi işten atılmış ve ardından direniş başlamıştı.
Atatürk Havalimanı’nın dış hatlar geliş kısmını bir yıl boyunca işçilerin direniş mekanı oldu. Önce haftalar boyu Taksim’deki THY satış bürosu önü sonra İstanbul’un Kartal’dan Şirinevler’e tüm meydanları THY işçisinin sesiyle yankılandı. Sonra Bakırköy Özgürlük Meydanı her Cumartesi işçilerin kürsüsü oldu.
Bir yılın sonuna yaklaşırken toplu sözleşme masasına oturuldu. THY yönetimi 305 işçiyi işten atarak Hava-İş’in çalışanlar arasındaki en nitelikli temsilcilerini işçiden koparmıştı. 305 İşçi birer birer önce iş mahkemelerinden işe iade davalarını kazandı bu davalar peş peşe Yargıtay’dan onaylanmaya başlandı. Ama nihayetinde 305’in işi bir hukuk işi değil sınıf mücadelesi işiydi. THY yönetimi direniş ateşinin ve mücadele bilincinin THY işçisinin arasına dönmesine razı gelmedi, korktu.
THY yönetimi, hazır 305 işçi dışarıda iken, devletin polisini de havaalanına yığar, part-time, stajyer kimi bulursam seferber eder grevi kırarım, sözleşmede de işçinin de haklarını tırpanlarım diyerek toplu sözleşmeyi yokuşa sürdü. AKP hükümeti dün THY yönetiminin siparişi ile grevi yasaklıyordu bugünse AKP’nin siparişiyle THY yönetimi THY işçisinin ve Hava-İş sendikasının üzerine çullanıyor.
Ama olmadı. Grevi kıramadılar. İlk günlerde kalkan uçakları gösterip grev yok dediler. Sonra rötarlar arttı. Deneyimsiz personel yüzünden iki defa acil tahliye kızakları patlatıldı. Daha önceleri işten çıkarma sebebi olan bu hatalar grev kırıcılık hatırına görmezden gelindi. THY yönetimi gittikçe sıkışmaya başladı.
Sıkışınca da mahkemeye başvurup grevi yasadışı ilan etmek istediler. Grevin yasaklanmasının yıldönümünde 305 işçinin kaldırdığı grev yasağını fiilen uygulamaya koymak istediler. Başvurudan sonra 6 gün içinde duruşma yapıldı. Türk adaleti için bir rekor anlamı taşıyan bu acele yine bir “sipariş” verilmiş olduğu kuşkusunu doğurdu. Mahkeme duruşmayı 20 Haziran’a erteledi.
Yargıtay’ın da onadığı kararlarla haklı ve hukuka uygun bir hak arama mücadelesi olduğu tescil edilmiş olan 29 Mayıs direnişini hala yasadışı eylem olarak ağzına dolayan THY yönetiminin herhangi bir mahkeme kararı olmamasına rağmen mevcut grevi de yasadışı ilan edeceğini kestirmek güç değil. 20 Haziran’a kadar her demecinde Hamdi Topçu ve diğerleri grevi yasadışı olmakla itham edecekler. Bu yolla işçiyi yıldırmaya sindirmeye çalışacaklar.
Ama bir yıl boyunca yapamadıklarını yine yapamayacaklar. İşçilerin yıldıramayacaklar. Genel Müdürlük önündeki mücadele ocağını söndüremeyecekler. THY işçisinin sesine tüm işçilerin sesi katılacak ve gerçeğin sesi yalanın gürültüsünü bastıracak. 1 yıllık kararlı direnişin verdiği güven ve güçle bir kez daha: “Havada karada THY işçisi kazanacak!”