DİP, sesini cam işçisinin sesine kattı! İşçi ve emekçileri zincirleri birikte kırmaya çağırdı!
Devrimci İşçi Partisi İstanbul'da grevleri yasaklanan Şişecam işçisinin sesini emekçilere taşıdı ve herkesi Şişecam işçisinin haklı mücadelesini desteklemeye çağırdı. Devrimci İşçi Partililer sabahın erken saatlerinde tersaneler bölgesinde, emekçilerin işine gitmek için kullandığı metrobüs duraklarında ve fabrika vardiya çıkışlarında "Cam işçisini yalnız bırakma, zincirleri birlikte kıralım!" başlıklı bildirileri dağıttı. Bildirilere ilgi yoğundu. Özellikle daha önce EMİS işveren sendikasına karşı yaptıkları grev yasaklanan ABB fabrikası işçileri, kendileri ile aynı baskıyı gören Şişecam işçileriyle dayanışma içindeler ve artık grev hakkının tamamen ortadan kaldırılmakta olduğunu ifade ediyorlar.
Tersane işçileri, sendikal örgütlenme konusunda yıllardır büyük zorluklar yaşıyor. Şişecam'ın Gebze fabrikasına çok yakın olan Tuzla'da çalışıyorlar. Ancak birçoğu grev yasağından habersiz. DİP'in çalışmaları cam işçisinin sesini bu havzaya taşımak açısından faydalı oldu. Ağır çalışma koşulları ve sömürüden muzdarip olan, her an bir iş cinayetine kurban gitme korkusuyla çalışan tersane işçileri hem yasağa karşı öfkeli hem de Şişecam işçisinin mücadelesine güçlü bir sempati duyuyor. Farklı fabrikalarda işçilerin, hizmet sektörü çalışanlarının, beyaz yakalıların pek çoğu OHAL'in ve iktidarın tüm uygulamalarının patronları koruyup, işçiye, emekçiye zulmettiğinin farkında. Siyasi görüşü AKP'ye yakın olanlar bile Kavurmacıları, Baklavacıları kollayan, emekçilerin hak aramalarını yasaklayan uygulamaların yanlış olduğunda hem fikir. DİP'e siyasi olarak yakınlık duymayanlar da bu yönüyle sözlerimize hak veriyorlar. Yüzde 99'u kendi sınıfsal sorunları etrafında birleştirme politikasının doğruluğu kitle çalışmalarında kendini çok açık şekilde gösteriyor.
Ancak gerçekleri görmek, iktidarın yanlış politikalarına tepki göstermek yetmiyor. DİP'in çağrısında olduğu gibi mücadele eden cam işçisini yalnız bırakmamak, onlara destek olmanın yanı sıra kendi işyerlerimizde bizleri sömüren patronlara karşı birliğimizi güçlendirmek gerekiyor. Bunu yapabildiğimiz takdirde Türkiye'yi kardeş kavgasından kurtarıp doğru bir kavgayla yani sınıf kavgasıyla zincirlerimizi hep birlikte kırabiliriz.