Çorlu Davası’nda verilen cezalar yetmez: Kamu kurumları işçi denetimine
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Sarılar köyü yakınlarında 2018’de meydana gelen ve 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 328 kişinin yaralandığı tren kazasıyla ilgili davada karar açıklandı. TCDD üst yöneticileri ve Ulaştırma Bakanlığının yargılamaya dahil edilmediği, 4 yıl süren hukuk mücadelesi sonrası 17 duruşmada karara bağlanan davada; Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, kaza sırasında TCDD Bölge Müdürü olan Nihat Aslan’a “taksirle ölüme sebebiyetten” 15 yıl, Bölge Bakım Müdürü olan Mümin Karasu’ya 17.5 yıl, Bölge Müdür Yardımcısı Levent Meriçli’ye 9 yıl 2 ay hapis cezası verdi.
Oysa, yakınlarını kaybeden aileler ve avukatları, “sonucu engellemek yönünde bir eylemleri olmadığı için” mevcut sanıkların “olası kast” yönünden ceza almaları, cezada indirim yapılmaması ve üst düzey yöneticilerin de yargılanmasını talep etmişti. Dosya kapsamında alınan 2018 tarihli bilirkişi raporunda Turgut Kurt ve Özkan Polat’ın yanı sıra Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ve Hat Bakım Onarım Memuru Celalettin Çubuk’un da gerekli denetim ve kontrolleri yapmadıkları gerekçesiyle asli kusurlu oldukları belirtilmişti. Kamuoyunun baskısı ve ailelerinin mücadelesi sonrası, olay yerinde yeniden keşif işlemleri yapılmış ve yeni bilirkişi raporları alınmıştı. 2021 tarihli bilirkişi raporunda kaza bölgesinde yer alan menfezin hizmet ömrünü doldurduğuna işaret edilmiş, 2023 tarihli ek bilirkişi raporunda TCDD asli kusurlu bulunmuştu. Buna rağmen TCDD üst yöneticileri ve Ulaştırma Bakanlığı yargılama sürecine dahil edilmediği, sanık olarak yargılanması gereken sorumluların tanık olarak dinlendiği davada, “olası kast” yerine “bilinçli taksir”den ceza verildi. Verilen karar Türkiye tarihinde kamu yöneticilerinin ceza almasıyla sonuçlanan ilk dava olsa da yeterli değil. Kaldı ki asıl sorumlular yargılanmak şöyle dursun ödüllendiriliyor. Katliam sırasında TCDD’nin başında olan ve kaza sonrası görevden alınan Veysi Kurt 5 yıl sonra Şubat ayında tekrar Genel Müdürlüğe atandı. Veysi Kurt’un döneminde başka ölümlü tren kazaları yaşandığı da ortaya çıkmıştı.
Topyekûn mücadele
Çorlu’da yaşanan katliam ve sonrasında yaşanan yargılama süreci gösteriyor ki istibdadın elinde kamu kurumları denetlenmiyor. Denetlenmeyen kurumlar ise yeni facialara zemin hazırlıyor. Bu faciaları önlemenin yolu kamu işletmeleri dahil tüm işletmelerin üzerinde işçi denetiminin sağlanması ve kamu kurumlarının sıkı şekilde denetlenmesi için topyekûn mücadeleden geçiyor!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Mayıs 2024 tarihli 176. sayısında yayınlanmıştır.