Bakırköy Bel. BYUAŞ grevi kısmi kazanımlarla sona erdi
Toplu iş sözleşmesi süresi boyunca bağlı oldukları şirket ve belediye yönetimiyle anlaşma sağlayamayan Bakırköy Belediyesi BYUAŞ işçileri 21 Mart'ta greve çıkmışlardı. İşçilerin talepleri arasında atılan işçilerin işe iadesi, sürgüne gönderilen işçilerin eski işyerlerine dönmesi, belediye yönetiminin sendika değiştirmeleri için yaptığı baskıların son bulması ve toplu sözleşme vardı.
İşçiler, 29 gün boyunca grev çadırlarında ve alanlarda onurlu bir direniş sergilediler. Bir gün Dora Otel işçilerinin 29 haftadır süren mücadelesine omuz verdiler, bir başka gün Grand Hyatt işçilerinin işten atılmasına karşı yürüyüşe katıldılar. Bir diğer gün de, işten atılan Bank Sen üyesi Volkan Kahyalar için Odea Bank önündeki eyleme katılıp taşeronun yasaklanması için coşkuyla haykırdılar.
Muazzam bir kararlılıkla mücadelelerini sürdüren işçiler, grevin 28. gününde CHP İstanbul İl Başkanlığı önünde sınıf dostlarıyla birlikte bir eylem düzenledi. CHP'yi "Sizleri sınıfça alkışlıyoruz" diye protesto eden işçiler, "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" diyerek de mücadelelerinde yılgınlığa yer olmadığını kanıtladılar. Eylem sırasında CHP il yöneticileriyle bir toplantı gerçekleştiren işçiler, hem belediyeden hem de işçilerden oluşan bir komite kurulması kararını aldı.
O zamana kadar grev çadırına bir kez bile uğramayan Belediye İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul, grevci işçilere bir selam verip Belediye Başkanının makamına çıktı. İşçilerden habersiz gerçekleşen toplantı sonrası Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, Facebook sayfasından bir mesaj paylaştı. Mesaja göre Nihat Yurdakul'la "genel prensipler" üzerinde anlaşmaya varıldığı ve pazartesi çadırın kaldırılacağı iddia ediliyordu. Bu durumun haberini alan işçiler her sabah olduğu gibi cumartesi sabahı, yani grevlerinin 29. gününde çadırlarına geldiler ve neler olup bittiğini öğrenmeye çalıştı. Grev komitesi ile sendika arasında öğlen başlayan görüşme saat 16:30'a kadar sürdü.
Alınan karar, toplu iş sözleşmesini Yüksek Hakem Kurulu'na devrediyor, atılan işçilerin geri alınmasını taahhüt ediyor, sürgündekilerin eski yerlerine döneceğini söylüyor ve sendika değiştirme baskısının olmayacağını içeriyordu. Yani, belediye yönetimi geri adım atmıştı. İşçiler geri adım attırmaktan memmunken sendika başkanının grevdeki işçilerin iradesini ezerek karar almasına tepkiliydiler.
Bu sırada çadıra gelen Belediye Başkanı ve sendika yönetiminin açıklamasını alkışlamayarak protesto eden işçiler, açıklamanın ardından "Grev, işgal, direniş!" sloganını attı. Daha sonra, greve katılan tüm işçiler ile birlikte sendika yönetimi bir toplantı gerçekleştirdiler. Toplantının ardından, grev çadırını kaldırma yönündeki kararlarını sınıf dostlarıyla paylaştılar. Halaylar çekilip, sloganlar atılarak grev çadırı kaldırıldı.
İşçiler pazartesi günü işlerine toplu bir şekilde gitti. Yumrukları havada, sloganlarıyla yürüyüş gerçekleştirip "Bu iş yerinde grev var" pankartını kaldırdılar. Sendikasız işçiler de daha pazartesiden itibaren bu coşkuyla ve birlikte mücadele edince kazanıldığını görerek sendikaya üye olmaya başladılar. İşçiler önümüzdeki süreçte belediye içerisinde sendikalaşma faaliyetlerini sürdürecek. İşçiler, kısmi kazanımlarla da olsa grevin başarıya ulaştığını, ancak bu işin burada bitmeyeceğini; hem iş yerlerinde hem de alanlarda mücadeleyi büyüteceklerini söylediler.