3. Havalimanı işçilerinin davasının üçüncü duruşması görüldü
Havalimanı işçilerinin insanca çalışma koşulları sağlanması, iş cinayetlerinin önüne geçilmesi ve ödenmeyen ücretlerinin kendilerine ödenmesi talepleriyle gerçekleştirdikleri kitlesel eylemler sonrası haklarında açılan davanın üçüncü duruşması, İstanbul Gaziosmanpaşa 14. Asliye Ceza Mahkemesinde, 26 Haziran Çarşamba günü gerçekleşti.
67 sanığın yargılandığı, 50'den fazla avukat ve gözlemcinin takip ettiği davanın ilk iki duruşması yargılamaya elverişsiz bir ortamda, adliyenin yemekhanesinde yapılmıştı. Bu duruşma ise gerek işçilerin gerekse avukatlarının tepkilerine rağmen 27 kişilik küçük bir duruşma salonunda yapıldı. Saatler süren yargılama boyunca işçilerin bir kısmı ile pek çok izleyici ayakta kalarak duruşmayı takip edebildi. İşçilerden biri "Gözaltında olduğu gibi mahkemede de işkenceye uğruyoruz! Ayaklarım uyuştu artık" diyerek tepkisini dile getirdi.
Böylesine sağlıksız koşullarda yürütülmeye çalışılan duruşmada taleplerin tutanağa tam ve doğru geçirilmemesinden silahlı güvenlik görevlisinin salondan çıkarılmamasına kadar pek çok başlıkta işçi avukatları ile hakim arasında tartışmalar yaşandı. Yargılama ilkelerine uyulmaksızın hakimin oldu bittiye getirmeye çalıştığı duruşmada, hakim devamlı olarak işçi avukatlarının beyanlarıyla dalga geçti, açıkça tarafını belli etti. Bu durumlar ancak avukatların zorlamalarıyla tutanağa geçirilebildi.
İşçi ve avukatların bastırmasıyla raya sokulan duruşma işçilerin ifadeleri ile devam etti. Dev-Yapı İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut 45 kişilik servislere 80-90 kişinin bindiğini, kendilerine “Bu koşullarda çalışacaksanız çalışın yoksa gidin” dendiğini, işçilerin demokratik haklarını kullanarak bu koşullara karşı çıktığını dile getirdi. “Dünyanın en büyük havalimanını inşa ettiğini söyleyen iktidar, uygun bir yargılama alanı ayarlamaktan acizse yargılamayı sona erdirsin” diyerek durumu protesto etti.
Sıra şikayetçilerin ifadelerine geldiğinde işçilerin ifadesini kısa kısa alıp hızlıca geçen hakim, şikayette bulunanları uzun uzun dinledi, üstelik ifadelere müdahale ederek yönlendirdi! İşçi avukatlarının şikayette bulunana karşı doğrudan soru sormasını da engelleyen hakim kanunu ihlâl etmeye devam etti. Şikayetlerin yalan beyanları, işçileri aşağılayan cümleleri duruşma boyunca devam etti. Tüm bunlara tepki gösterenleri ise mahkemeyi açık bir taraflılıkla yürüten hakim “tazyik hapsi”yle tehdit etti!
Avukatların kanunun en basit hükümlerinin dahi uygulanması için hakimle kavga etmek zorunda kaldığı duruşma saatler sonra sona erdi. Davaya 27 Kasım tarihinde devam edilecek.