İstibdad meslek birliklerine saldırıyor, patronlar ellerini ovuşturuyor
Diyanet’in ayrımcı açıklamalarını eleştiren barolara Nisan ayında soruşturmalar açılmış, iktidar sözcüleri tarafından hedef gösterilmişlerdi. Cumhurbaşkanı da "barolar ve tabip odaları başta olmak üzere" meslek örgütlerinin yapılarının değiştirilmesi gerektiği yönünde açıklamalar yapmıştı. Çok geçmeden önceki yıllarda da gündeme getirilen ancak geri çekilen meslek odaları ve barolara yönelik yasa tasarısının tekrar raftan indirildiğini öğrendik. Koronavirüs salgını, işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı gibi acil sorunlar dururken Haziran ayında meclisteki ilk gündemlerden biri bu yasa tasarısı olacak.
Saldırı paketinde neler var?
Gündeme getirilen tasarı, seçimlerle ele geçiremedikleri bu örgütlerin yetkilerini kısıtlamak, bakanlığın odalar üzerinde denetimini genişletmek ve seçim sistemine müdahale gibi kapsamlı değişiklikler içeriyor.
Tasarıda önerilen değişikliklerden ilk göze çarpan, meslek örgütlerinin görev tanımının “gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak” yerine “amaçları doğrultusunda teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak” şeklinde bir ifade değişikliği ile daraltılması. Bununla odaların iş cinayetleri, kentsel dönüşüm gibi toplumsal meselelerde söz söylemesini engellemek amaçlanıyor.
İkinci göze çarpan değişiklik ise odaların temel faaliyetlerinden olan mesleki denetimin kısıtlanması. Değişiklikle odaların, mesleki alanlarındaki plan, proje vb. işler için içerik denetimini yapması tamamen yasaklanırken, meslek disiplinine dair denetimlerde de mali yükümlülük getirmesi engelleniyor. Böylece odanın hem temel kamusal görevi hem de gelir kaynaklarından biri ortadan kaldırılmış oluyor.
Tasarı, temsiliyet ve delege statülerini de yeniden düzenleyerek, oda seçimlerinde yıllardır azınlıkta kalan iktidara yakın oluşumların yönetime girmelerinin önünü açmak için nisbi seçim sistemi getiriyor.
Taslaktaki en önemli değişikliklerden biri de bakanlık denetiminin genişletilmesi. Bakanlık, ihbar, şikâyet vb. üzerine soruşturma açma, oda personelini ve seçimle göreve gelmiş oda yönetimini görevden alma, yerine kayyım atama gibi geniş yetkilerle donatılıyor.
İstibdad ve sermayeye karşı ekmek ve hürriyet mücadelesini birlikte yükseltelim
Odaları işlemez hale getirmeyi amaçlayan bu saldırı paketi elbette siyasi iktidarın bu örgütler üzerindeki denetimini arttırmak kadar patronların çıkarlarını da gözetiyor. Türk Tabipler Birliği, sağlıkta dönüşüme ve ticarileşmeye karşı herkes için ücretsiz ve eşit sağlık hizmetini savunuyor. Barolar, istibdad rejiminin keyfiliklerine ve patronların hukuksuzluklarına itiraz ediyor. TMMOB, özelleştirmeler, taşeronlaşma, iş cinayetleri, doğa ve kent talanı gibi birçok konuda sermayeye ve iktidara karşı davalar açıyor, sesini yükseltiyor. Bu örnekler, sermayenin sınırsız sömürü ve talanı hız kazanırken, bir Cumhurpatronluğu rejimi olan istibdadın, buna karşı toplumun çıkarlarını gözeterek mücadele eden kamucu kurumlara neden saldırdığını da gösteriyor. Burada TMMOB’a düşen görev, yüzünü sınıf mücadelesine dönerek üyesini örgütlemek, mücadeleci ve anti-emperyalist geleneğini hatırlamak, istibdada karşı hürriyet kavgasını emekçilerin ekmek mücadelesiyle birleştirmektir.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Haziran 2020 tarihli 129. sayısında yayınlanmıştır.