Eylül sendromu: Üniversiteler Eylemlerle Açıldı
Üniversite forumları mücadeleyi ileri taşımalı
İsyan sırasında Gezi Parkı’nın içinde yapılmaya başlanan forumlar, Gezi Parkı’nın dağıtılmasının ardından diğer parklara, mahallelere ve tabii ki üniversitelere taşındı. İstanbul’da ilk forum Galatasaray Üniversitesi’nde düzenlenmeye başlandı daha sonra İTÜ ve Boğaziçi de kendi forumlarını düzenledi. Bu forumlarda öğrencisinden taşeron işçisine, öğretim görevlilerinden idari personele herkesin sorunlarını dile getirdiği demokratik bir ortam inşa ediliyor. Park forumları bugün çeşitli faktörlerin etkisiyle ilk günlerindeki kadar büyük kalabalıkları bir araya getiremiyorken, üniversite forumları gücünü korumayı başardı ve üniversitelerde etkin bir mücadele için önemli araçlar olacaklarını şimdiden gösterdi.
İTÜ’de yaz okulu dönemi olmasına rağmen on kere forum düzenlendi ve etkin eylemler gerçekleştirildi. Yine Boğaziçi ve Galatasaray Üniversitesi’nde birçok forum düzenlendi. İstanbul’da iki tane üniversitelerarası forum toplandı ve üniversiteye polisin yerleştirilmesi durumunda neler yapılabileceği tartışıldı. Üniversitelerin açılması ile birlikte forumlar, üniversitenin bütün bileşenlerinin sorunlarına karşı ortak mücadeleyi örgütlemeli, sadece öğrenciler değil, üniversite emekçilerinin de dahil olduğu bir zemine oturmalıdır.
Bugün devlet üniversitelerinde okuyan öğrencilerin çoğu işçi ailelerinin çocuğu. Bin bir türlü maddi güçlükle okula geldiklerinde karşılarına üniversite kantinlerinin yerine çöreklenmiş şirketler çıkıyor. Bir liraya çay, on beş liraya bir öğün yemek satıyorlar. Kaçımızın bu paraları ödeyebilecek gücü var? Yemeği halletsek barınma sorunu yakamızı bırakmıyor. Örneğin İTÜ’de hazırlıkta sınıfta kaldıysanız barınma hakkınız da elinizden alınıyor.
Üniversitelerde sadece öğrenciler değil, emekçiler de biz dizi sorunla boğuşuyor. Taşeron işçilerin çalışma koşulları, haksız yere işten atılan araştırma görevlilerinin iş güvencesi sorunu ve daha niceleri... Toplumun geri kalanında olduğu gibi üniversitenin de esas sahipleri olan işçilerinin, emekçilerinin ve öğrencilerinin, yani üniversitelerin yüzde 99’unun sorunları ortak. Sorunlarının çözümü de bu temelde ortak hareket etmekten geçiyor. Çeşitli boykotlardan, taleplerimizi ileri süreceğimiz güçlü eylemlerden, üniversite emekçilerinin yeri geldiğinde grev silahını kullandıkları mücadele yöntemlerini uygulamaktan geçiyor. Geçmişin etkili mücadele yöntemleri ile isyanın yaratıcılığını birleştireceğimiz yeni eylemler örgütlemekten geçiyor. İşte yeni dönemle birlikte tekrar toplanmaya başlayan üniversite forumları, bu mücadelenin yani yüzde 99’un ortak mücadelesinin örgütleneceği yerler olmalıdır.
ODTÜ'lüler sermayenin talanına karşı kampüslerine kalkan oluyorlar
100. Yıl ve Çiğdem mahallelerinin ortasından, ODTÜ kampüsünün bir kısmını da kırparak geçmesi planlanan sekiz şeritli otoyola karşı mücadele sürüyor. 19 Eylül Perşembe akşamı aynı anda hem ODTÜ’de hem de 100. Yıl’da eylemler gerçekleştirildi, yürüyüşlere polis saldırdı, çatışmalar gece yarısına kadar sürdü.
ODTÜ’de akşam saatlerinde yurtlar bölgesi dolaşılarak başlatılan yürüyüş şantiye alanına ulaşamadan okulun hemen dışında TOMA ve akrep araçlarıyla desteklenen çevik kuvvet polisin saldırısına uğradı. Okulun içine çekilen öğrenciler çatışmayı burada sürdürdüler. 100. Yıl’da Migros önünde toplanan öğrenciler ve mahalleli şantiyeye yürümeye çalıştı. Ancak yine polis saldırısı ile mahalleye geri çekilmek zorunda kaldılar. Yeniden toplanan eylemciler tekrar polis saldırısına uğradılar ve dağıtıldılar. Daha sonra buradakilerin bir kısmı kampüsteki ODTÜ öğrencilerine katıldılar. İnisiyatifin kararıyla eylem gece yarısına doğru bitirildi ancak mücadele devam ediyor.
Yurtlar bölgesinde bir direniş merkezi oluşturuldu ve gece gündüz öğrenciler çadırda bekliyorlar. Aynı anda bir çadır da yol inşaatının devam ettiği ve kampüse çok yaklaştığı kapıya kuruldu. Burada da 24 saat nöbet tutuluyor. ODTÜ öğrencileri çeşitli eylem ve etkinliklerle kampüsü ve 100. Yıl’ı harekete geçirmeye çalışıyorlar.
Devrimci İşçi Partisi de kampüste faaliyetlerini yoğunlaştırdı. “Sermayenin talanına karşı kampüsüne kalkan ol” şiarının kullanıldığı çalışmada tüm okula afişler yapılıyor, öğrenciler kampüsün savunulmasına çağrılıyor. DİP konuyla ilgili yürüyüş ve toplantıları da yakından takip ediyor.
Dicle Üniversitesi öğrencileri tacize karşı ayağa kalktı
Dicle Üniversitesi'nde yurtta kalan bir kadın öğrenci fakülteden yurda dönerken altı erkeğin tacizine uğradı. Olayı içine atmak yerine yurda gelip bahçedeki haykırışlarıyla arkadaşlarını ayaklandıran öğrenci büyük bir eylemin de tetikleyicisi oldu. Erkek yurdundan öğrencilerin de destek vermesiyle kampüse doğru yürüyüşe geçen öğrencilerin önü polis tarafından kesildi. Yine de kampüse yürüyen öğrenciler kampüs ve yurtlar arasında ücretsiz ulaşım sağlanmasını isterken, üniversite yönetimi servis ve yolun güvenliğinin sağlanacağını taahhüt eden bir açıklama yapmak zorunda kaldı.
Akdeniz Üniversitesi'nde yemekhane zamlarına karşı ses çıkarma eylemi
Akdeniz Üniversitesi Forumu, üniversite yönetiminin yemek fiyatlarını arttırmasına karşı bir eylem gerçekleştirdi. Tüm üniversiteler içinde en pahalı yemeği yemelerine sebep olan zamların geri alınmasını isteyen öğrenciler yemekhaneye giderek gerçekleştirdikleri ajitasyonla yemek yiyen arkadaşlarını ses çıkarma eylemine davet ettiler. Dakikalarca çatal ve kaşıklarıyla tabaklarını ve masaları döven öğrenciler daha sonra yemekhane önünde basın açıklaması yaptılar.
Ege Üniversitesi'nde KYK yurdunda kalan kadın öğrenciler eylem yaptı
Ege Üniversitesi KYK yurdunda kadın öğrencilerin yurda son giriş saatlerinin 23:00’ten 22:00’ye çekilmesi öğrencileri isyan ettirdi. Akşam saatlerinde yurt bahçesinde toplanmaya başlayan kadın öğrenciler sloganlarla yeni uygulamayı protesto ettiler. Eylem yurtlardaki diğer sorunların da dillendirilmeye başlanmasına vesile oldu. Yurt fiyatlarına yapılacak zamlardan yemek fişleriyle ancak bir içecek alınabilecek olmasına, kadın ve erkek öğrencilerin yurtlarının ayrılmasından kantinlerde bayat ürünlerin satılmasına bütün şikayetler dile getirildi. Çekilen halayların ardından kadın öğrenciler yurtlarına döndü. Gece yarısına doğru bu sefer erkek yurdundaki öğrenciler kadın arkadaşlarına destek için yurdun önünden geçen yolda trafiği bir saatliğine kestiler.
KYK'dan eylemci öğrencilere burs ve kredi yok, yurtlarda haremlik selamlık uygulaması kapıda
KYK internet sitesinde yayınlanan burs ve yurt yönetmeliğine göre direniş, boykot, işgal, yazı yazma, resim yapma, slogan atma fiillerine eksik veya tam teşebbüste bulunan öğrencilere artık burs hatta kredi bile verilmeyecek. Öte yandan giderek artan sayıda yurtta kadın ve erkek öğrencilerin ortak alanları da birbirinden ayrılarak haremlik selamlık uygulamasına geçiliyor. Son olarak Kırklareli'nde kadın ve erkek öğrencilerin birlikte kullandığı yemekhane ve dinlenme alanları ayrıldı. Kadın öğrenciler 6 kişilik odaların bulunduğu eski bloğa gönderildiler.
Bu yazılar, Gerçek gazetesinin Ekim 2013 tarihli 48. sayısında yayınlanmıştır.