Başyazı: Onların kavgası ve bizim kavgamız
Türkiye’deki tek gerçek ve haklı kavga sınıf kavgasıdır. Halkı bölüp birbirine düşman etmeyecek, tam tersine sömürücü ve asalak yüzde 1’e karşı işçi ve emekçi yüzde 99’u birleştirecek kavga, bu kavgadır. Ama biz her gün televizyonlarda onların, yani hâkim sınıfların, kendi aralarındaki çekişmeleri izliyoruz. Ekonomik kriz ve dış politikanın saplandığı batak, aralarındaki rekabeti had safhaya çıkarıyor. Halkı bu rekabette kendileriyle saf tutmaya zorluyorlar. Bunun için halkın içinde ne duyarlılık varsa onu sonuna kadar istismar etmekten geri durmuyorlar.
Emperyalizme, sermayeye, istibdada değil birbirimize bileniyoruz. Bu da en çok ezen ve sömürenlerin işine geliyor. Değiştirmeliyiz! Sınıf kavgasında işçinin ve emekçinin saflarında birleşmeliyiz!
Bir havalimanı açılıyor. Onların en büyük derdi, havalimanın adı… Bizim için ise en önemli şey o havalimanın temelindeki işçi kanı!
Andımız yüzünden sözüm ona kıyamet koptu. Türk’e diz çöktürülmüş, Kürt esir, Arap’a hayat zindan olmuş, her milletten, memleketten işçiler, emekçiler, yoksullar kan ağlıyor! Para babaları, tefeciler, sömürgeciler, emperyalistler ve işbirlikçileri ne mutlu!
Biri af istiyor mafya babasına, öteki çoktan af çıkarmış Amerikan papazına…
Ve hepsi! AKP’si, MHP’si, CHP’si, İyi Partisi’yle patron ve düzen partileri krizin faturasını işçilere kesmekte birleşiyor. Hepsi uluslararası sermayeye güven istiyor. Mali disiplinle halktan alınsın patronlara verilsin istiyor. Yapısal reformla esnek çalışma, maliyetsiz işten çıkarma ve dizginsiz sömürü istiyor.
Ve hepsi! Yaklaşan seçimlerde yerelleri hangi patron temsilcisinin yöneteceğini, hangisinin kent topraklarının yağmalanmasına, ihalelerin dağıtılmasına refakat edeceğini seçmemizi istiyor.
Ne onların kavgasını seyredeceğiz ne bize dayattıkları ölümlerden ölüm beğeneceğiz. Bizim kavgamız sınıf kavgasıdır. Ezen ve sömürenlerin sağında solunda saf tutmak yerine işçi ve emekçilerin öz çıkarları etrafında saflarımızı sıklaştırmalıyız.
Ayrı gayrı yok! Konfederasyon farkı olmadan tüm sendikalar emeğin haklarını korumak için birlik olmalıdır. Sendikalı, sendikasız, işsiz ya da çalışan işçiler omuz omuza vermelidir. İşçinin emekçinin siyaseti soldadır, sosyalizmdedir. Bu iddiada samimi olan CHP’nin arkasına dizilmez, HDP’ye iltihak etmez! İşçilerin birliğini ve halkların kardeşliğini birbirinden ayırmadan, taviz vermeden savunur. Emperyalizme, sermayeye ve istibdada karşı güç birliği yapar, yapmalıdır.
Bizim gündemimiz işsizlik, hayat pahalılığı, borç batağıdır. Canımızı yakan emperyalizmin, sermayenin ve istibdadın zincirleridir. Yüzde 99’u 99 parçaya bölen sahte ayrışmalara son verelim. Sömürücü ve asalak azınlığa karşı birleşelim. Gündemimizi ülkenin gündemi yapmak, canımızı yakan zincirleri kırmak için Birleşik İşçi Cephesi’ni kuralım!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2018 tarihli 110. sayısında yayınlanmıştır.