10 Eylül 2014, Çarşamba
İzmir'de Sendikalardan Taşerona Karşı Birlik ve Mücadele Çağrısı
9 Eylül günü saat 11.30’da, DİSK, KESK ve TMMOB’un çağrısıyla düzenlenen basın toplantısında DİSK’in torba yasa, taşeron ve izenerji işçilerini konu alan basın açıklaması okunduktan sonra, işçilerin yaşadıkları özellikle de taşerona ilişkin güncel sorunlar ve İzmir’de mücadeleyi büyütmenin yol ve yöntemleri üzerine DİSK, KESK ve TMMOB sözcüleri tarafından konuşmalar gerçekleştirildi.
DİSK adına Memiş Sarı tarafından okunan, Haziran ayında Kamu İhale Kanununda yapılan değişiklikle belediye şirketlerinin tasfiye edilerek sendikal örgütlülüğün yok edilmesi doğrultusunda çalışmalar yapıldığına dair bilgilerin verildiği basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“ 1170 İzenerji park bahçe çalışanı üyemiz işsiz kalmakla yüz yüze bırakılmıştır. DİSK olarak konunun muhatabı TBMM’de temsili bulunan siyasi partilerin grup başkan vekillerine belediye şirketlerinin ihalelerden muaf tutulması konusunda önerimizi içeren dosyaları başta AKP, CHP, MHP, HDP’nin grup başkan vekillerine teslim ettik.
İzmir’den ise tüm siyasi partilerin vekillerinin ismini kamu oyu önünde tek tek okuyarak bu konuya duyarlı olmaya ve mecliste kanun teklifi sunmaları konusunda çağrıda bulunduk. Buradan çağrımızı tekrarlıyoruz. 19 Eylül’e kadar çağrımıza kulak veren İzmir millet vekillerini, il başkanlarını sendikamıza davet ediyoruz. Davetimize katılan veya katılmayan millet vekillerimizi 22 Eylül 2014 günü yapacağımız büyük mitingde kamuoyunda paylaşacağımızı siz basın mensupları önünde birkez daha ifade ediyoruz.”
Taşeronlaşmanın son 9 ayda 1270 işçinin hayatına mal olduğu dile getirildikten sonra, taşerona ve iş cinayetlerine karşı yapılacak olan ilk eylemin 11 Eylül’de, ikinci eylemin ise onbinlerin katılımı ile kitlesel olarak 22 Eylül’de gerçekleştirileceğinin duyurusu yapılarak basın açıklamasına son verildi.
DİSK Ege Bölge Başkanı Memiş Sarı’nın ardından konuşan KESK İzmir Şubeler Platformu dönem sözcüsü Bülent Çuhadar ise yaptığı konuşmasında, taşeronun artık asli çalışma biçimi haline getirildiğini, taşeronla ilgili mücadeleyi büyütmek gerektiğini ve bu amaçla da emekten yana tüm kurumların, İzmir’de bulunan tüm emek ve demokrasi güçlerinin güç birliği yapması gerektiğini vurguladı. Emekçilere karşı yapılan her saldırıya, günübirlik değil örgütlü ve güçlü bir şekilde ortak cevap verilebilecek bir mücadele platformu kurulması önerisinde bulundu.
Son olarak TMMOB adına konuşan ve Türkiye’de emek sömürüsü ve hakkını arayanlara şiddet yöntemleriyle işleyen bir siyasi ablukanın bulunduğunu, insanların ölmesini engellemek yerine toplumsal olayları bastırmaya yönelik bir politika yürütüldüğünü, bunun en son örneğinin Torunlar Center’da, 10 işçinin hayatını kaybetmesinin ardından ambulanstan önce TOMA’ların olay yerine gelmesinde görülebileceğini söyleyen Melih Yalçın, bu insan hayatını hiçe sayan ablukayı kırmak için mücadeleyi büyütmenin ve birlik olmanın gerekliliğini vurguladı.
KESK’in önerdiği mücadele platformunu ve 22 Eylül’de gerçekleştirilecek eylemi konuşmak için 17 Eylül’de bir toplantı düzenlenmesine karar verilerek ve İzmir’deki tüm emek ve demokrasi güçleri bu toplantıya davet edilerek basın toplantısına son verildi.