Mesleğimize ve geleceğimize birlikte sahip çıkıyoruz
Merhaba, biz İzmir Kâtip Çelebi Tıp Fakültesi’nden stajyer öğrencileriz. Tıp Fakültesi öğrencileri olarak sıra arkadaşımız Enes Kara’nın vefatı bizi derinden sarstı. Geleceği çalınan gençliğin gerçekleri bir kez daha tüm açıklığıyla gözlerimizin önüne serildi. Enes Kara, yurt statüsü bile bulunmayan, bir tarikat evinde kalmaya mecbur bırakılmış bir arkadaşımızdı. Özellikle yoksul emekçi çocuklarının kaldığı evler ve yurtlar denetimden uzak, öğrencilere yapılmasının zorunlu tutulduğu uygulamaların ve ibadetlerin olduğu yerler. 2016’da Aladağ’da ortaokul öğrencisi 15 kız kardeşimizin çıkan yangında kapılar kilitli olduğu için kaçamadığı ve bu yüzden hayatını kaybettiği o yurdun da daha geçtiğimiz ay Antalya’da yurt görevlisi tarafından başı kesilerek öldürülen arkadaşımızın zorla kaldığı yurdun da tarikat yurdu olması tesadüf değil. Buralardaki gençler devletin denetiminden tamamen uzakta, tarikatların eline terkedilmiş durumda.
Enes arkadaşımızı intihara sürükleyen ise sadece kaldığı tarikat yurdunda gördüğü baskılar değil aynı zamanda bir genç ve bir tıp öğrencisi olarak duyduğu gelecek kaygısı oldu. Ülkede sağlık emekçisi olmak her geçen gün daha zor hâle geliyor. Bunu mesleğe başlamadan daha stajyer öğrenciyken bile şimdiden hissediyoruz. İmkansızlıklarla okul ve yaşama ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışıyorken geleceğimizin böylesine karartılması omuzlarımızdaki yükü daha baştan ağırlaştırıyor. Ağır iş yüküne karşılık düşük ücretler, mobbing ve en önemlisi şiddet artık her bir sağlık emekçisinin ana kaygısı olmuş durumda. Hekimler davalardan, şikayetlerden korktuğu için hastayı tedavi etmekten, ameliyat etmekten kaçınır hâle geldi. Derslerimizde hastalığın inceliğinden, öğrendiğimiz bilgileri insanlığa en iyi yolla nasıl sunacağımızdan çok davalık olmamak için nelere dikkat etmemiz gerektiği anlatılır oldu. Sıra arkadaşlarımız tıp fakültesine girer girmez yurtdışına çıkmanın yollarını arıyor, bölüm derslerine çalıştıkları kadar ikinci bir dil öğrenmeye çalışanlar var. Yurtdışına gitmeyi planlamayan öğrenciler ise, uzmanlık dalını şiddetin en az olduğu bölüme göre seçiyor. Gittikleri yerlerde kendi alanlarında etkin çalışmak için yıllarca beklemeleri gerektiğini bildikleri hâlde uzmanlar dahi artık yurtdışına çıkmayı tercih ediyor. Özel hastanelere geçmek isteyen hekim sayısı her geçen gün artıyor. Önümüzdeki tablo karanlık görünse de bu karanlık tabloyu değiştirmek için seçeneğimiz var.
Enes Kara’yı intihara sürükleyen şey tarikat baskısı, gelecek kaygısı, sağlık sisteminin içine düştüğü çıkmaz ve kapitalist sistemdir. Gidecek bir yeri olmayan tıp fakültesi öğrencileri olarak tüm sıra arkadaşlarımızı hem memleketimize hem de mesleğimize sahip çıkmaya davet ediyoruz. Biz değil, bizden geleceğimizi çalan bu iktidar gidecek! İktidarı gönderecek, ondan hesap soracak ve sonunda tüm bu karanlık tabloyu değiştiren şey ise bizim mücadelemiz olacak.
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden stajyer öğrenciler
Bu yazı Gerçek gazetesinin Şubat 2022 tarihli 149. sayısında yayınlanmıştır.
