Emperyalizmin, istibdadın savaşına hayır!
Geçen ay ABD genelkurmay başkanı İncirlik üssünde mevkidaşı Hulusi Akar ile, CIA başkanı ise MİT müsteşarı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştü. CIA başkanının Erdoğan’la görüşmesinin detayları açıklanmadı. Hulusi Akar’ın ise görüşmede Türkiye’nin ABD’den ve koalisyon güçlerinden Suriye’de daha fazla destek beklediğini belirttiği basına yansıdı.
Amerikalıların gelişi Türkiye’ye hiçbir zaman hayırlı olmadı
Hükümet bir yandan sürekli olarak emperyalizme karşı hamasi nutuklar atarken diğer yandan her fırsatta ABD’nin bölge politikaları ile işbirliği içine girmenin yollarını arıyor. Erdoğan daha önce de Rakka’ya ABD ile birlikte yürümek istediklerini belirtmişti. Gerek Erdoğan’ın açıklamaları gerekse Amerikalıların temasları bir süre daha Türkiye’nin Suriye bataklığında debeleneceğini gösteriyor. Bu sözde emperyalizm karşıtlarının ABD temsilcilerinin karşısında el pençe divan durmalarındaki asıl amaçları ise kurmak istedikleri istibdad rejimini emperyalizme yaslamaya çalışmak ve ABD emperyalizminin öncülüğünde Ortadoğu’daki savaşlara dahil olarak nüfuz alanları yaratmak. Bu uğurda emekçi çocuklarının kanlarını pazarlık malzemesi haline getirmekten dahi çekinmiyorlar. Türkiye halkını bölüp birbirine düşürmeye, bölge halklarını birbirine düşman etmeye çalışıyorlar.
Gençlik her zaman emperyalizmin karşısında durdu
Türkiye’de burjuva hükümetler Kore savaşından bu yana emperyalizme yaranabilmek adına biz gençleri ön saflarda savaşa gönderiyorlar. Bizim canımızı bir ihraç malı olarak görenlere, yine aynı hesapları yapanlara hatırlatıyoruz; bu toprakların gençleri geçmişte emperyalizme karşı amansızca mücadele vermeyi bilmiştir. 6. Filo’yu denize dökenler de Komer’in arabasını yakanlar da bu ülkenin gençliğidir. Gençlik gerektiğinde 2003’te Irak tezkeresinde olduğu gibi emperyalizmin Ortadoğu’yu sürüklediği bataklığa girmeyi reddetmeyi de emperyalizme ve onların işbirlikçilerine karşı mücadele etmeyi de bilecektir.
İstibdada ve emperyalizme karşı mücadele!
Emperyalizm tek adamlarla genelde daha iyi anlaşmıştır. Halkın daha çok baskısı altında kalan milletvekilleri, hükümetler tıpkı 2003’te olduğu gibi, ne kadar isteseler de emperyalistlerin yanında işgale girmeyi kolayca onaylayamaz. Halka hesap vermesinin önüne binbir engel yerleştirilmiş bir tek adam ise halkın baskısını üzerinde hissetmediği için emperyalistlerin isteğiyle ülkeyi çok daha kolay savaş maceralarına sürükleyebilir. Dolayısıyla gençliğin bugünkü öncelikli görevi tarihinde olduğu gibi emperyalizme karşı mücadeleyi, istibdada karşı mücadele ile birleştirmektir. HAYIR için mücadele etmektir. Aksi ölümdür, işsizliktir, geleceksizliktir.
Bu yazı Gerçek Gazetesi'nin Mart 2017 tarihli 89. sayısında yayınlanmıştır.