Köle bile karın tokluğuna çalışır! Türkiye’de işçi sınıfı karın tokluğuna bile çalışamıyor!
Açlık sınırı asgari ücreti solladı! 7 milyon asgari ücretli ailesinin gıda masrafını dahi karşılayamıyor!
En düşük emekli aylığının 12.500 lira olması milletin utancı devletin acizliğidir!
Ücretler 25 bin lira olan asgari yaşam maliyetini dahi karşılamıyor!
Türk-İş konfederasyonunun yaptığı araştırmaya göre 2024 Temmuz ayı itibarıyla;
- Dört kişilik bir ailenin; sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 19.234 liraya,
- Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 62.653 liraya,
- Bekâr bir işçinin “yaşama maliyeti” de aylık 24.902 liraya yükseldi.
Sendikaya üye ol! Sahip çık! Denetle! Ne verecekler diye bekleme!
Boyun eğmenin bedeli mücadele etmekten çok daha ağır. Mücadele eden kazanır! Hak verilmez alınır!
Açlık ve yoksulluk sınırı, bir bekar işçinin yaşama maliyeti ortada. İşçi sınıfına yaşatılan bu sefaletin en önemli sebebi sermaye iktidarının politikaları. Ancak unutmayalım ki bu politikalar karşısında işçi sınıfının eli kolu bağlı değil. İktidardan asgari ücreti artırmasını ummanın ya da patrondan işçinin haline acıyıp zam yapmasını beklemenin sonu yok. İşçiler sendikaya üye olmalı, sahip çıkmalı, denetlemeli. Birlik olarak, örgütlenerek, üretimden gelen gücünü kullanmalı ve ücretlerini bu şekilde arttırmak için mücadele etmeli. Mücadelenin bir bedeli elbette ki var. Birlik ve dayanışma ile bu bedeller aşılır. Ama mücadele etmemenin bedeli açlık ve sefalet!
Bu yazı Gerçek gazetesinin Ağustos 2024 tarihli 179. sayısında yayınlanmıştır.