Emekçi halk salgının ve krizin bedelini işsizlikle ödüyor
Mayıs ayı işsizlik rakamları TÜİK tarafından açıklandı. Yine resmi ve gerçek rakamlar arasında uçurum ortaya çıktı. Ancak bu sefer TÜİK’in resmi açıklamasında dahi işsiz sayısında ve işsizlik oranında artış göze çarpıyor. Resmi açıklamada işsiz sayısı 3 milyon 826 bin, işsizlik oranı ise yüzde 12,89 olarak gösteriliyor. TÜİK’in mevsim etkisinden arındırılmış rakamlarında bu oran yüzde 14’e çıkıyor. İşsizlikteki artışta hizmetler sektörü yaklaşık 1,5 milyon istihdam kaybı ile başı çekiyor.
Daha önce de farklı yazılarda ifade ettiğimiz gibi bu resmi rakamlar iş bulma ümidini yitirmiş ya da farklı sebeplerle iş aramıyor olsa bile çalışmaya hazır insanları kapsamıyor. Tabii ki yarı zamanlı olarak çalışıp iş arayan (zamana bağlı eksik istihdam) ve mevsimlik çalışanlar da bu hesabın dışında tutuluyor. Bu kesimlerin işsizlik rakamlarına dahil edilmesiyle oluşturulan “geniş tanımlı işsizlik” dünyada gerçek işsizlik oranlarını ifade etmesi açısından genel kabul görüyor.
Geniş tanımlı işsizlik perspektifiyle hesaplandığında Türkiye’deki işsiz sayısı Mayıs ayı itibariyle 10 milyonu geçmiş bulunuyor. Geniş tanımlı işsizlik oranı da yarım puan artarak yüzde 29,52’ye ulaştı. Salgın döneminde karşımıza çıkan ücretsiz izin dayatmasının da mutlaka bu sayılara eklenmesi gerekiyor. İŞKUR’un resmi rakamlarına göre 1 milyon 705 bin ücretsiz izinliyi de eklediğinizde Türkiye’deki işsizler ordusunun toplamı 11 milyon 798 bine, işsizlik oranı da yüzde 34,19’a ulaşıyor. Özetle TÜİK’in hükümetin propaganda aygıtı olarak gerçekleri çarpıtma faaliyeti sürüyor. Ancak güneş balçıkla sıvanmıyor ve işsizler ordusu gün geçtikçe büyüyor. İşsizlik Türkiye’nin emekçi halkının Koronavirüs salgınında ödediği en büyük bedel olarak karşımızda duruyor.