Dolarla birlikte hayat pahalılığı da artıyor, Türk lirası gibi asgari ücret de eriyor
Kasım ve Aralık ayları ile birlikte 2021 yılı asgari ücret tartışmaları giderek ısınacak. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, döviz kurundaki artışla ilgili sorulara “dolarla maaş almıyorsanız sorun yok” cevabı vermişti. Ancak asgari ücret ve ona yakın ücret alan 10 milyona yakın işçi ve ailesi her gün değeri düşen TL ile ücret aldığı için büyük sorun yaşıyor. Geçtiğimiz yıl başında asgari ücret net 2.324 lira olarak belirlendiğinde, dolar kuru 5,94’tü ve asgari ücret 391 dolara karşılık geliyordu. Dolar kuru 8,35’e çıktı ve şimdi asgari ücretlinin maaşı üçte bir oranında azalarak 278 dolara geriledi.
Tabii ki döviz kurundaki artış yani Türk lirasının değer kaybı zamlarla ve hayat pahalılığındaki yükselişle el ele gidiyor. Türk-İş’in hesaplarına göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.447 TL ve asgari ücret bu düzeyin altında. Açlık sınırının yıl sonuna kadar 2.500 lirayı geçeceği ise hemen hemen kesin gözüküyor. Ayrıca gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamaların toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 7.973 lira. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3.002 lira. Eğer asgari ücretli maaşını dolar olarak alsaydı bugün 3.264 lira eline geçmiş olacaktı.
Şimdi asgari ücret zammında patronların dediği olur ve asla gerçekleşmeyeceğini bildiğimiz yüzde 8’lik hedeflenen enflasyon oranından zam yapılırsa asgari ücret 2.509 lirayla yine açlık sınırının altında kalacak. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi yüzde 15’lik bir zam yapılırsa gelinen yer yine 2.672 gibi bir rakam olur ki bunun yine açlık ve sefalet demek olacağı açıktır. İşçi sınıfı bugünden masaya yumruğunu vurmazsa patronlarla hükümetin birlikte hareket ettiği Türk-İş’in de figüranlık yaptığı asgari ücret masasından hayırlı bir sonuç çıkmayacak, işçiye emekçiye de ay sonunu getirmek için, mesailerde, ek işlerde ya da borçların huzursuzluğu içinde geçen uykusuz geceler kalacak.
Bu yazı Gerçek gazetesinin Kasım 2020 tarihli 134. sayısında yayınlanmıştır.