Asgari ücret tiyatrosunda perde 17002 TL ile kapandı! Sınıf kavgası devam ediyor!
Asgari ücret tespit komisyonu toplantılarını tamamladıktan sonra Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan asgari ücretin 700 TL’si asgari ücret desteği olmak üzere net 17002 TL olacağını açıkladı. Geçtiğimiz Kasım ayı itibarıyle açlık sınırının 14 bin lirayı geçtiği enflasyonun devam ettiği düşünülürse yeni asgari ücretin de birkaç ay içinde tekrar açlık sınırının altına ineceği gözüküyor. Üstelik bu yıl Erdoğan Temmuz ayında yeni bir asgari ücret zammı olmayacağını da açıklamış bulunuyor. Ayrıca 700 TL asgari ücret desteğinin de işçiye değil patrona bir destek olduğunu ifade etmek gerekli. Bu rakam patronların sigorta primlerinden mahsup ediliyor ve bu rakam işsizlik sigortası fonundan karşılanıyor. Dolayısıyla bu para aslında işçi sınıfından alınıp patronlara aktarılmaktadır.
Türk-İş başkanı yalakalığı abartınca…
Vedat Işıkhan açıklama yaparken bir yanında Türk-İş Başkanı Ergün Atalay diğer yanında ise TİSK başkanı Özgür Burak Akkol bulundu. Çalışma Bakanı açıklamadan sonra sözü Türk-İş başkanı Ergün Atalay’a verdi. Ergün Atalay konuşmasında Türk-İş’in teklifinin 18 bin lira olduğunu, asgari ücretin başlangıç ücreti olmaktan çıkıp geçim ücretine dönüştüğünü söylediyse de başta Erdoğan olmak üzere iktidar temsilcisi olan Çalışma Bakanı’na ve patron temsilcilerine o kadar çok teşekkür etti ki dinleyen herkes Türk-İş’in bu rakamı kabul ettiğini zannetti. Bu yüzden Ergün Atalay açıklamanın sonunda tekrar söz isteyerek açıklanan asgari ücret rakamına Türk-İş olarak muhalefet şerhi koyacaklarını söylemek zorunda kaldı. Asgari ücret komisyonunun bir tiyatro olduğu ve giderek oynanan oyunun trajikomik bir hal aldığı bir kez daha görülmüş oldu.
Patronların ikiyüzlülüğü
Patronlar adına konuşan TİSK başkanı Özgür Burak Akkol’un imkânı olan” işverenleri mümkün olduğunca asgari ücretin üzerinde ücret vermeye çağırması dikkat çekiciydi. Tam bir ikiyüzlülük! Çünkü Akkol TİSK başkanı olmanın yanı sıra Koç Holding’in üst düzey yöneticisi sıfatıyla da en çok “imkânı” olan sermaye gruplarını temsil ediyor. Bugün itibariyle Koç Holding’in başını çektiği MESS’in metal işkolu grup sözleşmesi kapsamındaki işçilerin ortalama ücreti asgari ücretin altında kalmıştır. MESS’in sözleşme için zam teklifi de yüzde 35 ile metal işçisine sefaleti dayatmış ve bu dayatma hali hazırda metal işçileri tarafından reddedilmiştir. Önümüzdeki günlerde metal işçileri greve hazırlanmaktadır. MESS ise asgari ücreti birlikte belirledikleri Erdoğan’ın kapısına şimdiden grev yasağı talebiyle gitmiştir. Akkol’un patronlara asgari ücretin üstünde ücret verme çağrısının nasıl bir ikiyüzlülük olduğu apaçık ortadadır.
Açlık dayatmasını kırmanın yolu: İşgal, grev, direniş!
Eğer işçiler açlık dayatmasını kırmak ve ücretlerini geçinebilecekleri seviyeye yaklaştırmak istiyorsa patronların insafa gelmesini beklememeli, patronları dize getirmek için örgütlenmeli ve mücadele etmelidir. İşte MESS sözleşmesi sürecinde metal işçileri bu yoldadır ve greve hazırlanmaktadır. Birçok fabrikada işçiler sendikalara üye olmakta ve “ne verecekler” diye beklemeyip “biz ne alacağız” diyerek harekete geçmektedir. Devlet, patronlar, ev sahipleri vb. asgari ücretin ardından düğmeye basacaklar vergilere, fiyatlara, kiralara her şeye zam yağacak. İşçi sınıfı da düğmeye basmalı! Sermaye sınıfına ve iktidarına karşı örgütlenmek ve mücadele etmek için safları sıklaştırmalı!