OHAL’e ve tasfiyelere karşı tüm üniversite bileşenleri topyekûn direnmelidir!
15 Temmuz bahane edilerek ilan edilen Olağanüstü Hal rejimi adım adım işçi ve emekçilere yönelik bir saldırı dalgasına dönüşmüştür. Milli Eğitim Bakanlığı terör destekçiliği gibi bir suçlamayla haklarında hiçbir hüküm olmayan 11 bin 285 öğretmeni açığa almıştır. Sur ve Silvan’da halkın seçtiği belediyelere kayyum atanmak istenmektedir. Erdoğan’ın kendisinin başı olduğunu ilan ettiği Yargıtay, Soma’da işe iade hakkını kazanan binlerce işçinin bu hakkını geri çevirmiştir.
Ayrıca muhalif, Barış İçin Akademisyenler imzacısı, Eğitim-Sen üyesi ya da yöneticisi çok sayıda akademisyenin KHK’larla işten çıkartılmasıyla, ÖYP’li asistanların tek seferde güvencesiz 50d kadrosuna geçirilmesiyle ve son olarak Çapa Tıp Fakültesi’nde olduğu gibi kampüslerde öğrencilerin ve üniversite emekçilerinin hak arama eylemlerine polisin ve özel güvenliğin saldırtılmasıyla, haklarını arayan ve örgütlenen taşeron işçilerin işten atılmasıyla üniversiteler de tüm bileşenleriyle fazlasıyla bu saldırı dalgasından nasibini almaktadır.
Bu saldırıların darbe girişimi ile de devlet içindeki cemaat yapılanmasının tasfiyesiyle de ilgisi yoktur. İktidarını, cemaatle birlikte yürüttükleri operasyonlarla sağlamlaştıran AKP, tüm bu dönem boyunca devletin her kademesinde cemaatle siyasi ve ekonomik olarak iç içe geçmiştir. Özellikle yüksek bütçeli kurumlar olan belediyeler ve üniversitelerde bu iç içe geçmişlikten dolayı cemaate yönelik üst düzey tasfiyeler söz konusu olmamaktadır. Göz boyama amacıyla, sıradan kamu çalışanları cemaatin bankasına para yatırmaktan, çocuklarını cemaat okullarına göndermeye kadar hukuki olarak geçersiz suçlamalarla kitlesel şekilde açığa alınmakta, kamu görevinden çıkartılmaktadır. Cemaatle uzaktan yakından ilgisi olmayan ancak AKP iktidarına karşı muhalefetin en önemli mevzilerinden biri olan KESK ve Eğitim-Sen’e yönelik kitlesel tasfiyeler ise terör destekçiliği iftirasıyla sürdürülmektedir. AKP iktidarı dün ve bugün işbirliği yaptıkları yarın da iktidarlarını beraber sürdürmeyi planladıkları üst düzey cemaatçi ya da cemaat işbirlikçisi kadrolarla adım adım bir ateşkes ilan etmiştir. Dahası pek çok yerde OHAL KHK’ları ile cemaatçi olduğu gerekçesiyle kapatılan derneklerin yöneticileri bizzat tasfiye operasyonlarının yöneticisi haline gelmiştir.
Darbe dönemlerini aratmayacak nitelikte bir baskı ve sindirme politikası yürürlüğe konmuştur. Bu aşamada açığa alınan ya da işten çıkarılan çalışanların kendilerini cemaatle, terörle vb. ilişkisi olmadığı yönünde savunmak zorunda bırakılması kabul edilemez. Hesap vermesi gereken elindeki iktidar gücünü sermayenin ve emperyalizmin çıkarları doğrultusunda işçi ve emekçilerin aleyhine kullanan AKP iktidarıdır. Bu politikaların bir yansıması olarak AKP iktidarı yeni dönem başlarken üniversitelerde akademik özgürlük ve iş güvencesi adına hiçbir şey bırakmamış böylece kampüsleri sadece tabelalarında üniversite yazan birer toplama kampına dönüştürme niyetini açık etmiştir.
OHAL’in ve OHAL kapsamında yapılan uygulamaların hiçbir meşruiyeti yoktur. Üniversiteler tüm bileşenleriyle OHAL’e ve Erdoğan ile AKP iktidarının OHAL’i fırsat bilerek bir istibdat rejimi kurmasına karşı direnmelidir. Bu direniş sınıf mücadelesinin tarihsel yöntemlerini esas almalıdır. Yürüyüşler, çadırlar, iş bırakmalar ve her türlü mücadele ile haksızlıklara ve hak gasplarına karşı mücadele etmeliyiz.
Cemaatçi kadrolaşmanın tepesinde yer alanların, üniversitenin kapılarını emekçi çocuklarına kapatıp, sermayeye ardına kadar açan, bu vesileyle para musluklarının başına cümbür cemaat hep birlikte oturan YÖK’ten başlayarak üniversitenin üzerine çöreklenmiş yapıların üniversitelerde emekçi halk adına elde edilmiş kazanımlara saldırmasına, özgür düşünen ve düşüncesini cesurca ifade eden akademisyenleri tasfiye etmesine, işçi ve emekçilerin örgütlenmelerini bastırmasına, öğrencilerin özgürlüklerini elinden almasına asla izin vermeyeceğiz! Bu doğrultuda tüm üniversite bileşenlerini başta sendikalar olmak üzere mücadeleyi yükseltmeye ve direnmeye çağırıyoruz!
Devrimci İşçi Partili Üniversite Emekçileri