DİP Bildirisi: Kuruluşunun 47. yılında DİSK, Greif işgalinde yaşıyor: Mazide yaşamayı bırak! Direnişi yaşatmaya bak!
DİSK’in Şişli’de düzenlediği kuruluş yıldönümü etkinliği yarıda kalmıştır. DİSK de etkinlik gibi mazi ile günümüz arasında adeta arafta kalmış durumdadır. DİSK’i bu araftan kurtararak işçi sınıfının mücadelesine tekrar kazandırmak tüm DİSK’lilerin ve işçi sınıfı dostlarının sorumluluğudur. DİSK Yönetim Kurulu derhal olağanüstü bir toplantı yaparak Greif işgalinin kazanması için konfederasyonu seferber etmelidir. DİSK Tekstil bürokratlarının işgali bitirme çabalarının aksine bu işgale destek eylemlerini örgütlemeye girişmelidir.
Greif, işçilerin başlattığı fabrika işgali ile birlikte artık sadece Hadımköy’de bir fabrika değildir. Bugün Türkiye işçi sınıfının en ileri mücadele mevzilerinden biridir. Gönderine taşerona karşı isyan bayrağı çekilmiş bir sınıf mücadelesi kalesidir. Greif işçilerinin işgal eylemi, taşeron sistemi ile köleliğe mahkûm edilmek istenen milyonlarca işçinin sesi ve umududur. Bu mücadeleyi güçlendirmek, yaymaya çalışmak ve kazanması için elden gelen her şeyi yapmak, safını işçi sınıfından yana seçenlerin boynunun borcudur.
Greif işçilerinin başlattığı işgal eyleminin meşruluğuna ilişkin sendikalar ya da iş kanununa bakmak boşunadır. İşyerlerinde 44 ayrı taşeron şirket barındıran ve neredeyse çuval üretiminin her bir aşamasını taşeronlaştıran, işçilerinin çoğunluğunu asgari ücretle çalıştıran, ne iş kanunundaki çalışma saatlerine ne de işçiye karşı kanuni sorumlululuklarına riayet eden bir şirket söz konusu iken işçilerin hak arama eylemleri her durumda meşrudur, haklıdır.
DİSK Tekstil sendikasının toplu sözleşme görüşmeleri süreci ne aşamada olursa olsun işçilerin hep birlikte aldıkları eylem kararlarını tanıması ve savunması gerekir. Çünkü bir toplu sözleşme yapılacaksa bu ancak tarafların en temel sorumluluklarını yerine getirmesini şart koşar. Fabrika işgali hiç birşey başarmadıysa, işçileri patronla eşit konuma getirmeyi başarmıştır. İşçilerin menfaatlerini ve haklarını korumak isteyen bir sendika için gerçek bir toplu sözleşme süreci ancak şimdi ve işçilerin gücüne güvenerek başlayabilir. DİSK Tekstil yönetimi işçilerden kaçarak, işçilerin kararlı eyleminin arkasında durmayarak, her türlü hukuksuzluğu devam ettirmek isteyen patronun ekmeğine yağ sürmektedir. Bu tutum terk edilmediği müddetçe DİSK Tekstil sendikasını arayan Şirinevler’de sendika tabelasının olduğu binaya değil Hadımköy’deki Greif fabrikasına gelmelidir. Çünkü işçilerin hak ve menfaatlerinin, üstelik de sadece Greif işçilerinin değil tüm işçi sınıfınınkilerin savunulduğu yer orasıdır.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) aynı şekilde bu direnişe sahip çıkmak zorundadır. Dahası üyesi olan DİSK Tekstil sendikasının yönetimini de bu doğrultuda davranmaya zorlamalıdır.DİSK’in üye sendikalarının iç işleyişine karışamayacağı söylemi utanç vericidir. Greif işçisi tüm işçi sınıfı için, özellikle de milyonlarca taşeron işçisi için ayağa kalkmışken, bu büyük mücadele bir sendikanın iç sorunu olarak gösterilemez. DİSK Tekstil bu tavrıyla DİSK’i DİSK yapan temeli dinamitlemektedir. Buna müdahale edilmezde DİSK’in de çöküşü kaçınılmaz olacaktır. Her fırsatta Kavel direnişinden, 15-16 Haziranlardan dem vuran DİSK, bugünün Kavelcileri olan Greif işçilerini desteklemiyorsa sınıf mücadelesi vermiyor sadece nostalji yapıyor demektir. 47. kuruluş yıldönümünü kutlayan DİSK, geleneğinde sınıf mücadelesi adına ne varsa bugün onu temsil eden, günlerdir aç, uykusuz direnen Greif işçilerini baş tacı edeceği yerde kapı dışarı etmeye çalışıyorsa 15-16 Haziran’ların, Demirdökümler’in, Sungurlar’ın, 1 Mayıs’ların DİSK’i de mazide kalmış demektir. Bugün Greif işçisinden ayrı bir DİSK yoktur. Sınıf mücadeleci DİSK’i maziden alıp günümüze taşıyacak olan da onlardır. Onların direnişini yaymaya ve güçlendirmeye çalışanlardır.
Bu çelişkiler içinde DİSK’in Şişli’de düzenlediği kuruluş yıldönümü etkinliği yarıda kalmıştır. DİSK de etkinlik gibi mazi ile günümüz arasında adeta arafta kalmış durumdadır. DİSK’i bu araftan kurtararak işçi sınıfının mücadelesine tekrar kazandırmak tüm DİSK’lilerin ve işçi sınıfı dostlarının sorumluluğudur. DİSK Yönetim Kurulu derhal olağanüstü bir toplantı yaparak Greif işgalinin kazanması için konfederasyonu seferber etmelidir. DİSK Tekstil bürokratlarının işgali bitirme çabalarının aksine bu işgale destek eylemlerini örgütlemeye girişmelidir. Son olarak 47. Kuruluş yıldönümü vesilesiyle “emek ve onur” ödülüne layık görülen işçi sınıfı dostu, saygıdeğer aydın Korkut Boratav’a çağrımızdır: DİSK tüm geleneklerine ve ilkelerine, emeğin ve onurun gereklerine uygun biçimde, direnen Greif işçilerine sahip çıktığını açıklayana ve hem maddi hem de manevi olarak devam etmekte olan fabrika işgaline destek oluncaya kadar Korkut Boratav bu ödülü almamalıdır. Çünkü biliyoruz ki Korkut Boratav ve tüm DİSK’liler için en büyük ödül Greif işçilerinin kazanması olacaktır.
Devrimci İşçi Partisi