DİP Bildirisi: Kobani’yi ve Rojava’yı savunalım! AKP hükümetinin IBSİD’e desteğine son verelim!
Irak ve Büyük Suriye İslam Devleti (IBSİD ya da daha yaygın olarak bilinen adıyla IŞİD) günlerdir Rojava’nın Kobanê (Kobani) kantonuna saldırıyor. Rojava’nın savunmasını sağlayan YPG ve YPJ bu saldırılara karşı direniyor. Bu savaşta Devrimci İşçi Partisi bütünüyle Rojava’yı ve onun Kobanê kantonunu destekler, IBSİD çetesinin güçlerinin yenilgisi için üzerine düşen siyasi görevlerden kaçınmayacağını ilan eder.
Kobanê ve Rojava, Kürt halkının, kendileri ile aynı coğrafyada yaşayan öteki halklarla birlikte yarattığı bir kurtarılmış bölgedir, bir özerk alandır. Kürdistan’ın dört parçasından biridir. Kürtlerin yüzyıllardır yaşadığı bu toprakları IBSİD’in ele geçirmeye çalışması, Arap hâkim ulusunun reflekslerini temsil etmektedir. Ayrıca IBSİD, toplumsal gericiliği ve siyasi olarak Ortadoğu çapında bir mezhep savaşını kışkırtan bir örgüt olarak bütün Ortadoğu işçi sınıfının ve emekçi halkının düşmanıdır. Partimiz ikirciksiz biçimde Kürt halkının ve onun bugünkü en önemli mevzii Rojava’nın yanındadır.
IBSİD’in Rojava’ya saldırısı da daha önce giriştiği askeri faaliyetlerde olduğu gibi, Ortadoğu’nun gerici güçlerinden aldığı desteğe dayanmaktadır. IBSİD, günümüzde Ortadoğu gericiliğiyle bu örgüt arasındaki ilişkiler ne durumda olursa olsun, bugün geldiği yere başta Suudi Arabistan ve Katar olmak üzere Körfez’in rantiye devletlerinin ve Türkiye’de AKP hükümetinin desteği ile ulaşmıştır. Bu örgütün Irak’ın Musul, Tikrit, Telafer, Diyala gibi son derecede büyük önem taşıyan şehir ve eyaletlerini bir yıldırım savaşı ile ele geçirmesi; daha önce Suriye’de birtakım üsler elde etmesi, Rakka üzerinde hâkimiyet kurması, Halep’te dahi gücünü hissettirmesi sayesinde olmuştur. IBSİD Suriye’deki bu başarıya ise, Tayyip Erdoğan hükümetinin Türkiye-Suriye sınırını kevgire çevirmesi, IBSİD’in (ve öteki gerici örgütlerin) gündüz Suriye’ye savaşmak için geçtikten sonra akşam geri dönerek Türkiye’de korunaklı alanda konaklaması, kamplar oluşturması, yaralılarını Türkiye’deki hastanelerde tedavi etmesi, Suudi ve Katar parasını ve silahlarını Türkiye aracılığıyla alması, dünyanın birçok ülkesinden gelen savaşçılarını Türkiye’de askere alması ve eğitmesi sayesinde ulaşmıştır. Kısacası, Türkiye’nin Suriye vesilesiyle IBSİD’e verdiği destek belirleyici önemdedir.
Bugün bu desteğin verilmesinin nedenlerinden biri ifadesini buluyor. AKP hükümeti, Rojava’ya düşmandır. IBSİD’den beklediği en önemli hizmetlerden biri Rojava’yı askeri saldırılarıyla yıpratması, başarabilirse varlığına darbe vurmasıdır. Irak Kürdistan’ının petrollerinden yararlanmak için Barzani’yi himayesine almaya yönelirken, Türkiye’deki Kürt halkını sözde “çözüm süreci” ile oyalıyor, onun örgütlerini tasfiye için planlar yapıyor, ama Suriye Kürtlerinin özerkliğini hiçbir biçimde hazmedemiyor. Tayyip Erdoğan’a sorun: Rojava’nın özerkliğine “eyvallah etmeyeceklerini” ilan etmişti. Neden bugün Barzani’nin özerklik de değil düpedüz bağımsızlık ilanı açıklamaları konusunda en ufak bir rahatsızlık ifade etmiyor?
Biz Kürt halkının bir bütün olarak özgürleşmesini savunuruz. Ama Güney Kürdistan özgürlükte bir adım daha ilerlerken bunun ceremesini Türkiye’nin ve Suriyenin Kürt halkının çekmesine razı olmayız.
IBSİD’in Rojava’ya saldırısını durdurmak için AKP hükümetinin IBSİD’e desteğine engel olmalıyız. Rojava’yı savunmayan gericiliği savunuyor demektir. Seçeceksiniz: Ya Kürt halkının onuruyla yaşamasına destek vereceksiniz, ya da Erdoğan’a ve IBSİD’in kara bayrağına!
Devrimci İşçi Partisi kendi saflarını seçmiştir: Biz Rojava’nın yanındayız!
Yaşasın halkların kendi kaderini tayin hakkı!
Yaşasın proletarya enternasyonalizmi!
Devrimci İşçi Partisi
10 Temmuz 2014