DİP Bildirisi: İsyanımız sandıklarından büyüktür! Sandıkta kırmızı oy kullan! Hepsi Gitsin!
30 Mart’ta sandıklar yerel seçimler için kurulacak. Ama sorunlarımız yerel olmaktan çoktan çıkmış durumda. Ülke genel bir kriz içinde. Ekonomik kriz şimdiden kapıda. Yatırımlar durdu, işten çıkarmalar başladı. AKP’nin önceki düzen partilerinden devraldığı patronlardan yana politikaları ülkede ne üretim bıraktı ne de sosyal adalet. Sadece patronlar kârlarına kâr kattı. Amerikancılıkla Osmanlıcı hayalleri birleştiren dış politika çöktü. Sıfır sorun edebiyatıyla başladılar, sıfır komşu bıraktılar. Suriye’de ve ülke içinde Sünni ile Alevi’yi birbirine düşürecek mezhepçi politikalar izlediler. Kürt halkının seçtiği temsilcileri içeri tıktılar, “çözüm” diye diye oyalıyorlar. AKP hükümeti içine düştüğü yolsuzluk, rüşvet ve yalan bataklığının içinden ülkeyi yönetemiyor. Dahası kendisiyle birlikte tüm halkı bataklığın içine çekiyor.
Bu gidişatı tersine çevirmek gerekli. Ancak bunun için adres cemaati, CHP’si, MHP’si ile oluşturulan ABD büyükelçiliğinde tezgâhlanan Amerikan muhalefeti olamaz. Onlar da AKP kadar gericidir. Onlar düzeni emekçi çoğunluğun lehine değiştirmeyi istemiyor. Gezi ile başlayan halk isyanının işçi ve emekçilerle buluşmasından öcü gibi korkuyorlar. AKP’nin, hatta sadece Erdoğan’ın gitmesini ama sömürü düzeninin, emperyalizme bağlılığın, taşeronculuğun kalmasını istiyorlar. Hırsızlığa kendileri çalamadığı için karşı çıkıyorlar. Oysa yolsuzluğu kurutmanın yolu kent topraklarının kamulaştırılmasıdır. Bir tanesi bile bunu savunmuyor. Bir tanesi bile taşeronun yasaklanmasını savunmuyor. Savunamazlar. Çünkü hepsinin listeleri aç kurtlar gibi ihale peşinde koşan patronlarla, müteahhitlerle dolu.
Düzen partilerinin adaylarıyla yarışa giren hata eder. Çünkü sokakta kazanmanın yolunu açmışken sandıkta baştan kaybedilecek bir yarışa girmenin faydası yoktur. Dün sokaktaki milyonları gizleyip penguen belgeseli yayınlayanlardan, halkı adaylar hakkında doğru bilgilendirmelerini mi bekliyoruz? Sokakta direnmek bedavaydı, sermayenin milyonlar akıttığı partilerin kampanyalarıyla baş edebileceğinizi mi sanıyorsunuz?
Bu gidişatı tersine çevirecek adres bellidir. Gezi ile başlayan halk isyanı yolu göstermiştir. Barikatlarda, sokaklarda birleşen milyonların bu isyana fabrikalarını işgal ederek katılan işçilerin sandıkta parçalanmasına razı olamayız. Bugün işçi ve emekçi çoğunluğu birleştirebilecek tek şiar vardır: Hepsi gitsin! Gerisi böler ve güçsüzleştirir.
Bu tavır sandıklara da yansımalıdır. Sandıklar isyanımızı ve öfkemizi ifade eden kırmızı oylarla doldurulmalıdır. Bu oylar geçersiz sayılacaktır. Ama bugün, Türkiye’nin bu derin krizinde geçerli yol zaten fabrikamızda, işyerimizde, okulumuzda, sokaklarda, meydanlarda mücadele etmektir. Oyumuzu halk isyanına ve sınıf mücadelesine verelim. Sandıkta kırmızı oy kullan! Hepsi gitsin!
Hırsızların, taşeroncuların, faşistlerin, emperyalistlerin, katillerin, TÜSİAD’cıların, MÜSİAD’cıların, TUSKON’cuların, şovenistlerin, mezhepçilerin, kadınları ezenlerin, yalancıların, ihalecilerin HEPSİ GİTSİN!